Kendisi ile 2008 yılında ilk söyleşimi gerçekleştirmiştim ki o sürece kadar elbette albümlerinden ya da başka müzisyenlere verdiği şarkılardan kendisini takip ediyordum ve bu benim için güzel bir buluşmaydı. Söyleşiden sonra bir tanıtımda tanıştığımızda arayı bu kadar açacağımızı bilmiyordum elbette. Yıllar sonra yeni albümü ile karşılaşınca bu süreyi daha da uzatalım istemedim. Her ne kadar şartlar gereği buluşup yapmasak da bu söyleşiyi yine de ayrı mutluyum.
Müzik dünyasında birçok önemli şarkıda, albümde ismi ile karşılaştığımız Barlas’ın yeni albümü benim de keyifle takipçisi olduğum bağımsız müzik platformu OnAir Sahne etiketi ile tüm dijital platformlarda geçtiğimiz hafta yerini aldı. Sekiz şarkılık bu albümünde Barlas yine tüm enerjisini, hayatın ta kendisini sözü ve müzikleri ve daha fazlası ile harmanlıyor ve sevenlerine beklediklerine değecek kadar güzel bir albümle seslenmeye iyi ki devam ediyor. Böyle soluklara ihtiyacımız var.
Çünkü siz de söyleşide de okuyacağınız gibi aynı dönemin yolcularıyız kaldı ki değilsek bile hiç uzağında olmayacağız. Çünkü söyleşinin içinde de andım, sonunda da bazı şarkılarını sizlerle paylaştım, hiç eskitemediğimiz onca anının imzası o ve adeta belki de birçok dönemimizin, ruh halimizin iç sesi, soluğu, nefesi. O sebep adıma bu buluşma heyecanlı oldu, bundan sonraki söyleşilerimiz de öyle olacak. Ondan ve şarkılarından hiç kopamayacağız.
Tekrar kendisine ve başta sevgili Beyza olmak üzere OnAir Sahne ekibine çok teşekkür ederim. Emeklerine sağlık.
Kadri Karahan
2008 yılında ilk söyleşimizi yaptığımızda “Daha Derin” isimli albümün yeni çıkmıştı ama bu seninle ilk albüm buluşmamız değildi. 90’lı yıllarda tanıştık seninle. Önce söz ve müziklerin sonra sesin eşlik etti bize. O yılların samimiyeti bir başkaydı diyebilir miyiz öncelikle. Müzik dünyasındaki ilk adımlarını o ilk heyecanını dinlemek istiyorum, bugün nasıl anımsıyorsun?
Vallahi işin aslı 90ları hatırlamıyorum, hayal gibi bir şeydi bol eğlence, rock’n roll, nerde akşam orda sabah ve o zamanlar her şey yeni flizleniyordu. Yeni dönem Türk rock, Türkçe pop, özel TV’ler. Yani her şey çok heyecanlıydı ve adeta insanı üretmeye yönetiyordu.
O şarkıları nasıl yazdığımı bile bilmiyorum kendiliğinden çıkıveriyordu :)
Yeni albüm “Bu Ne Dünya Kardeşim” alternatif post-hard bir rock albüm ve dinleyicilerin tarafından da uzun zamandır beklenen bir çalışma.
“İnsanın kendini yok etmesi, kendi dünyasına ve geleceğine yönelik arayışı, öfkesi ve olası kaotik bir geleceğin gelmesine bir bakış açısı” olarak tanımladığın bu albümün hikayesini dinlemek istiyorum elbette. Ne kadar bir zamanın ve nasıl bir ruh halinin ürünü bu şarkılar, Barlas’ın biriktirdikleri ve bu şarkılara döktükleri neler geçen zamanda?
Dinleyicilerim ve bekleyenlerim mi varmış!!! Harika o zaman :)
Şaka bir yana dediğin konsept zaten geçen son bir senenin tam da kendisi, dünya tepetaklak oldu adeta ve ne zaman düzeleceği de meçhul veya her şey eskisine resetlenecek mi? O da meçhul; bu albüm şarkılarını yazmam bitirmem düzeltmeleri, elden geçirmeleri vs dahil sanırım 2019 sonu ila 2021 başı arasını kapsıyor yani tam da pandemi dönemi ki şarkılardan belli de oluyordur herhalde. Aslında bu sorun bir önceki sorunla da ilişkili yani: Ne kadar köfte o kadar ekmek”
Kariyerin İingilizce sözler yazarak başlıyor ve bir süre heavy-metal sınırlarında dolaştıktan sonra kendine ait bir sound yakalıyorsun ki ortaya çıkardığın tarz kendi çizginin dışında durmadığı gibi sana da yepyeni dinleyiciler kazandırıyor.
Ve tüm bu süreç içinde müziğin Umay Umay, Özlem Tekin, Teoman’dan ve pop suların sesleri Candan Erçetin, Ayşegül Aldinç, Yonca Evcimik gibi isimlere kadar da uzanıyor liste ve okunan her şarkın bugün hafızalarımızda ayrı yer tutuyor. Barlas’ın burada formülü ne, nasıl bir söz yazarı ve nasıl bir besteci?
Ya ben aslında tam tabiriyle kafama göre takılan bir müzisyen cinsiyim, Bu bazen dezajavantaj da olabiliyor bilmiyorum ama değişik tatlar yakalamak veya değişik sularda havalarda dolaşmak hoşuma gidiyor. Yani bence bu artı bir özellik ama tabi bazılarına kimlik kargaşası gibi de gelebilir bilemiyorum ya da bu durum belki de ilk başta sadece geçim kaygısı ve kapısı şeklinde başlamış ve öyle devam etmiş de olabilir yani hayatımda müzikten başka bir iş yapmadım ki zaten yapamam da herhalde mesela ticari yeteneğim sıfır, bakkal açsam batırabilrim o derece.
Geçen zamanda yaşanan tüm kaoslar içinde müzik dünyasında da yenilikler oldu. Artık albüm bile yapmanın çılgın olduğu bir zamanda, yapılsa bile yayınlamanın çok zor olduğu bir piyasadayız. Ama herhangi bir kaygının olmadığına eminim.
Ama bir müzisyen olarak bakış açını öğrenmek istiyorum ve ayakta kalma başarının hikayesini de dinlemek. Yolunun başında her şey neredeydi, şimdi nerede, bu iki süreci değerlendirmek?
Ya ben kendi müzik dünyamdayım aslında, yani bir temelim var, bir özüm var, iskelet gibi bir şey ve çeşitlemeleri onun üzerine inşa ediyorum. Yani bir sonraki çalışmam atıyorum hip hop olabilir, arabesk rock olabilir vesaire ama hip-hopu kazırsan altından Barlas çıkar. Tabi bir de üretmekten vazgeçemiyorum, günlük rutinim.
Albümlerde seninle karşılaştığımız gibi sahnelerde de sürekli bir araya geldik. Zaman zaman az önce de bahsettiğimiz isimlerden dinlediğimiz şarkılarla olsun zaman zaman albümünde yer alan şarkılarla güzel bir repertuar sundun her sefer dinleyicine.
Peki sahnelerde olmak senin için nasıldı, samimiyetini biliyorum adıma, peki dinleyicilerin ile hem orada hem de hayarın içinde aran nasıl oldu; nasıl bir bağ kurdun onlarla. Yeniden sahnelerde buluşmaya devam edeceğiz öyle değil mi?
Yani tabi, zaten aslında ben en başta sadece sahne müzisyeniydim yani temelim sahneye dayanıyor sadece bu dayanak biraz punk rockımsı bir formatta olduğundan bazen ve bazı ortamlarda tuhaflık yarattığı oldu gerçi son yıllarda daha bir normalleştim ama yerinde ve seyirciyle uygun elektriği yakaladığında iki taraf da çok eğlenir. Valla bekliyoruz işte Corona abinin insafına kaldık :)
OnAir Sahne etiketi ile buluştuk bu yeni albümünle. Eskisi gibi oturup maalesef kartonetleri inceleme şansımız yok o yüzden seni yakalamışken sormak istiyorum, bu albümde yol arkadaşların kimler oldu, kimler bu albüme dokundu ve elbette hayatın en başta kendisi ama ya sonrası kimler ilhamdı bu şarkılara. Bir daha aranın açılmasını bu kadar beklemeyeceğiz umarım dileklerimi de bırakayım buraya :)
Umarım:))) da ben aslında her sene en az bir kere ya tekli ya 4’lü ya 5’li birşeyler yayınladım. Albümdeki her şey bana ait, beste sözden mix masteting ve grafiğe kadar ;enstrümanları ben çaldım her zamanki gibi çok arkadaşım var tabi,grup arkadaşlarım da var. Lütfen kusuruma bakmasınlar, bu tamamen benim organize olma tembelliği halimden kaynaklanıyor stüdyom evde olduğu için gecenin 3ünde mesela açıp kaydımı yapıyorum ve git gel sözleş, ton ara, şarkıyı özümse falan gibi “benim için1 kabus olan formalite ve prosodürlere girmemiş oluyorum. İlhamlar da tamamen betimleme dokunma yok :) Günahıyla sevabıyla mal bu :)
Oturup uzun uzun her şarkını aslında konuşmak istiyorum çünkü az önce de dediğim gibi her şarkını ezberledik, her şarkını çok fazla hissettik biz ama şöyle bir şey sorarak yükü Tüm bu süreç içerisinde mutlaka bir tanesi ayrı bir yerdedir, özel bir hikayesi vardır ve eminim o hikeye de dinledikten sonra bizi şarkıya alır bir daha ve ayrı bağlayabilir. En sihirli ve en özel olanı öğrenmek ve hikayesini dinlemek çok da güzel olabilir kısa sorularımdan önce :)
Valla hafızamı zorlamam gerekebilir en iyisi ben o işi kafada bi toparlıyayım bir dahaki sefere diyelim hem de çocuklarım arasında ayrım yapmamış olurum bu seferliğine.
İlk aldığın albümü hatırlıyor musun, kimindi ve senin için nasıl bir heyecandı?
Valla Waterloo savaşı vardı o sırada okların falan arasından zar zor geçip :) Deep Purple Strombringer veya Sweet-Ballroom Blitz olabilir emin değilim ama sanki başka bir evrene geçiş yaptığımı hatırlıyorum sonra da o evrende devam ettik.
Birisi için hazırladığın ama daha sonrası onun tarafından okunmayıp senin yorumladığın bir şarkı oldu mu?
Yok olmadı hatta hep tam tersi oldu kendim için yaptıklarımı arkadaşlara kaptırdık :))) Şaka bi yana iyi ki de vermişim vücut verdiler o şarkılara hepsinin ruhuna sağlık sağ olsunlar.
Bugüne kadar yolunuzun kesişmediği ama bir gün kesişmesini çok dilediğin bir müzisyen var mı?
Müzisyen değil ama Keanu Reeves ile dostluk ahbaplık yapmayı çok isterdim.
Günümüz müzik piyasasını takip etme şansını buluyor musun, günümüz müzisyenlerinden yada gruplarından kimler özellikle dikkatini çekiyor?
Ben hiç bir zaman jenerasyon tutucusu olmadım yani bizim kuşaklar genellikle yeni nesli biraz küçümserler ben tam aksine yeni neslin çok yetenekli olduğunu düşünüyorum yani illa geçmiş zaman tarzı müzik yapmak zorunda değiller her dönemin neslin bir trendi var sonuçta biz de başladığımızda Tom Jones veya hatta Eric Clapton tarzı yapmadık punk rock trend idi onu yaptık o zamanın eskileri de bizi küçümserdi. O yüzden bırakalım müzisyenleri bulunduğumuz zamanın ruhuna göre değerlendirelim. İsim veremem ama mesela Ezhel’i çok başarılı buluyorum.
Ve biraz da özel hayat, mesela aşk her şeyi affeder mi, ya da affetti mi, affedebilir mi :)
Biraz oksimoron olacak ama sorduğunun cevabı da şarkıda gizli aslında. Gerçekten aşıksan aldatmak aklının ucundan geçmez yani doğal olarak bu soru da batıl olur ama yarım yamalak aşklar için ise o da kişiye göre değişir Her şeyi bana sormayın :)
Günümüz dijital müzik ile anımsanıyor ama sen hangisini daha çok sevdin, hangisine ait oldun en çok, plaklar, kasetler, cd’ler ya da belki de bu zamanı çok sevdin?
İlk müziğe başladığımda bilgisayar bir takım erken dönem bilim kurgu filmlerinde duyduğumuz bir aygıttan ibaret idi 4 kişi 5 kişi işte Allah ne verdiyse sırtımızda taşıdığımız amfilere kömürlük mömürlük, depo,nereyi bulduysak oraya taşıyıp gitarları mikrofonu girip müzik, şarkı, beste yapardık falan; Bugün dediğim gibi gecenin bir vakti evimde bu şarkıları bitirebiliyorum; Hangisi daha konforlu bilemedim belki de zamanın ruhu diye bir şey vardır ve bunun akışına uyup uymamak senin elinde değildir, O seni alıp oraya koyar .o yüzden dönemsel bir kıyaslama yapamıyorum tabi bir de jenerasyon olayı var; yani uzun lafın kısası “o zaman öyleydi şimdi böyle”
Son olarak kendi şarkılarını bir yana bırakalım ve şu anki ruh halini anlatan bir şarkıyı bizim için seçmeni isteyelim ve yeniden görüşmeyi dileyelim; bu hangisi olurdu?
“Yakarsa Dünyayı Garipler Yakar” olsun :) Benimle müziğimi, duygularımı paylaşan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum, tabii ki sizlere de bana bu fırsatı verdiğiniz için, sağlıcakla kalınız.
#tbt / unutulmayan & şarkıları ile Barlas