Gündoğarken; o hepimizin yıllardır keyifle dinlediğimiz şarkıların o güzel adamları. İlk hangi şarkılarını dinledim bilmiyorum ama her şarkıları adeta ezberim, ilk hangi konserlerine gittim anımsamıyorum ama dinlemelere doyamıyorum. Yolumun zamanında kesiştiği ve güzel ortak çalışmalarda yan yana gelme şansını da bulduğum bu ekiple ilgili hep bir tribute / saygı albümü projesi kafamda vardı. Yalnız ben düşünmemişim bunu, son yılların başarılı müzisyenlerinden Ufuk Beydemir’in de aklına gelmiş ki kariyerinin ilk yapımcılık deneyimini bu proje ile başlatmış ve durumu “bir hikaye daha iyi başlayabilir mi” şeklinde özetlemiş.
Gündoğarken’in 42. sanat yılında hayata geçen saygı albümü “Patika” iki bölüm şeklinde yayınlandı. Yeni nesil müzisyenlerin yorumları ile buluşan on tane şahane isim / grup ve birçok müzisyen yan yana geldi bu proje için. Yapımcı Beydemir’in “Rüzgar” ile dahil olduğu çalışmada Burhan Şeşen’in kızı Dilhan Şeşen “Temenni”yi yorumladı ki daha önce İlhan Şeşen saygı albümünde de yer almıştı.
Adamlar, Bengü Beker, Emre Fel, Evrencan Gündüz, Gökçe, Mabel Matiz, Madrigal, Skapova albümün diğer konukları. Bu tarz projelerde en çok merak ettiğim ve asla basın sunumlarında yer verilmeyen tek sorum şudur ki; şarkılar nasıl yorumcusunu buluyor, bizzat kişinin tercihine mi bırakıyor seçim yoksa şarkı merkezli yorumcu mu düşünülüyor. Öyle ya da böyle bakınca sonuç her şekilde samimi ki, bu olay belki de benden başkasını ilgilendirmiyor. Projede yer alan isimler elbette ki günümüz müzik dünyasının öne çıkan dikkat çekici isimleri üzerinden de ilerliyor biraz. Yoksa kim bir Gündoğarken şarkısı söylemek istemez ki, ben bile isterim. Albümde açık ara favorim daha öncesi hiç ısınma şansını bulamadığım Emre Fel ve tam tersi bu yıl içinde özellikle yaptığı işleri fazlası ile alkışladığım Bengü Beker. Her iki isim de sundukları şarkıları ve getirdikleri yorumları ile uçuruyor albümü. Mabel’i söylememe gerek bile yok elbette, yaşamış, yaşatmış bir kere daha o unutulmaz “Sen Benim Şarkılarımsın”ı.
Gündoğarken dünde de günde de canımız ciğerimiz, ayrı alkışımız. İlhan Şeşen’i geçtiğimiz günlerde bir konserinde dinledim ve ustaya bir kere daha selam ettim. Burhan ve Gökhan Şeşen ile de buluşmamın adresi en son bıraktığım Kadıköy Sahne olacak önümüzdeki günkü konser takvimim içinde. Ama keşke bu albüm, bu ekip sahnede de bir araya gelse ve büyülü bir gece sunulsa bizlere.
Kadri Karahan / Editörün Notu