Eurovision Şarkı Yarışması 69. yılında.
Geçen sene İsviçre adına yarışan Nemo ülkesine “The Code” ile birincilik getirmişti ki bu sene yarışma ülkenin Basel kentinde düzenlendi. İsviçre’nin üçüncü kez yarışmaya ev sahipliği yaptığı yarışmada bu sene 38 ülke yarışacak ve Müzik Ekspres olarak sizlere sayfayı yarışma sürecinde güncelleyeceğiz. Öncelikle 1. devamında 2. yarı final ve devamında final ile bu seneyi sizler için değerlendireceğiz. Hemen yarışmanın ilk gecesine dönelim. Bu arada küçük bir hatırlatma daha ki yarışma şarkılarını dinleme dışında prova süreçlerini büyü bozulmaması adına dinlemiyorum ve önemli de bir not ki bu sene birincilik beklediğim bir özel şarkı da yok ama elbette iyi şarkılar ve dilediklerim var. Yani önceki senelerde olduğu gibi şu ülke kazansın demiyorum, son derece netim ve objektifim.
Birinci Yarı Final
15 ülke yarıştı ki; kurucu ülkelerden olup finale doğrudan hak kazanan İspanya, İtalya ve birinci İsviçre’de performanslarını sergileyen ülkelerdendi.
Öncelikle bu yarışmanın kazananı ve final gecesi yeniden dinleyeceğimiz ülkelerin öncesi bahislerdeki durumlarına bakacak olursak evet yanılmalar oldu. Oraya gelmeden önce yarışmanın açılışı klasik yerel süslemeli modern dans gösterisi ile başladı ki bu kısım genellikle mükemmel olur, fena sayılmazdı.
İsviçreli komedyen Hazel Brugger’in ve İsviçre’yi 1991’de temsil etmiş olan Sandra Studer’in sunuculuğunu yaptığı gecede teknik aksamalar öne çıktı. Bir kısım izleyici evlerinde sesleri iyi duyamamaktan yakınırken ülkeyi temsil eden Zoë Më sahnesinde bir ara ekran kesintisi yaşandı. Bu talihsiz duruma rağmen daha öncesi benim de dikkatimi bu kadar çekmeyen şarkı dramatik kurgusu ile büyük ilgi çekti. Büyük ihtimalle final gecesi ilk on içinde yerini alırsa şaşırmayacağım. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ve hızlıca sonuca gelelim ve sosyal medyada da paylaştığım ilk on tahminimi aynen buraya bırakayım: Polonya, Estonya, Ukrayna, İsveç, Norveç, Belçika, San Marino, Arnavutluk, Hollanda, Kıbrıs.
İzlanda sürpriz yaparsa şaşırmayacağım. Ama gecenin bendeki etkisi: İsveç, İsviçre, Hollanda, Arnavutluk.
Demiştim. Listemde Belçika ve Kıbrıs elendi yerine İzlanda ve maalesef Portekiz çıktı. 10 üzerinden klasik 8 tahminle ayrılsam da burada bir kere daha yinelemek istediğim bir şey var. Bu sene bir birincim yok, yani büyük bir heyecan yaşamayacağım ve bir şekilde iyi olan şarkılardan biri kazanırsa mutlu ayrılacağım. Mesela bahisler bu gecede de izlediğimiz İsveç’i işaret ediyor. İsveç’in son yıllardaki başarısını ve hatta yarışmanın üstesinden başarı ile kalkışlarını seviyorum. Bu seneki şarkıları da yine güzel ama başka bir ülkeye odaklansak mı, mesela yarışma yeniden balkanlara dönse de Arnavutluk kazansa mı? Bu sene evet ülke birçok kişinin ve benim de favorisi şu an.
Azerbaycan adına peki neler diyebiliriz. Öncelikle kardeş ülkemizi elbette güzel başarıları ile anımsıyorum yarışma tarihinde hatta zaman zaman finale çıkamasa da dahil hala dinlediğim şarkıları olduğunu biliyorum. Ama bu sene adına yanlış olan neydi bilemiyorum. Öncelikle neden sevilmedi şarkı, neden elenmesine şaşırmadı kimse bunları düşünmek lazım. Geçtiğimiz yıl Azerbaycan’ı temsil eden Fahree, sosyal medya hesabından şöyle bir tepki vermiş mesela. “Eurovision istifa! Bu artık bir şarkı yarışması değil. Finale kalmak için daha ne olmalıydı? Sahne güzel! Performans güzel! Şov güzel! Dansçılar da vardı, vokalistler de vardı.
Haklı olabilir ama yarışmayı takip eden arkadaş çevresi içindeki sohbetlerde de nedense eksik bir şey hissedildi. Bunun nedenini biraz daha düşünmek istiyorum gün içinde. Kararı size bırakıyorum.
Her ne kadar bahisler dün insanları şaşırtsa da yine de önemseme yanında orada olalım ve hemen tam da şu andaki duruma bakalım. İsveç’i birinci ve ikinci gece dinleyeceğimiz Avusturya, Fransa, İsrail, Finlandiya ve Malta’yı ilk on içinde sunuyor. Bu listeye göre şu anda Arnavutluk, Hollanda ve Estonya’da avantajlı. Büyük ihtimalle gecenin birincisi şu ya da bu olacak diyemiyorum ama içimdeki ses en başından beri bir sürprizi işaret ediyor yani ona göre hareket edersek çok şaşırabiliriz ama daha net konuşmak için yarın geceyi beklemek istiyorum. Bu arada ben Hollanda’nın şarkısını çok sevdim ve gizli favorim acaba onlar mı diyorum. Geçen sene yaşadıkları haksızlık konusunda kapak olsa mı bir yarışma komitesine.
Gecede başka neler oldu derseniz. 1988 yılında ülkeye birincilik getiren ve devamında uluslararası bir şöhrete sahip olan Celine Dion rahatsızlığından dolayı bir kutlama mesajı yayınladı ve o muhteşem şarkısı sahnede geçen sene yarışan dört isim tarafından Marina Satti (Yunanistan),Jerry Heil (Ukrayna), Iolanda (Portekiz) ve Silvester Belt (Litvanya) birlikte yorumlandı. Bana göre güzel duygu yüklü bir andı. 2000 yılının Danimarka birincisi Olsen Kardeşler’den Jørgen Olsen kapanışta “”Fly on the Wings of Love” “i isimli şarkısını seslendirdi.
Birinci yarı finalin tamamını buradan izleyebilirsiniz. İkinci yarı final notlarında cuma günü görüşmek üzere.
İkinci Yarı Final
Finale kalacak on şarkının daha belli olması ile artık herkesin nefesini tutacağı güne bir adım kaldı.
İkinci yarı final gecesinde 16 ülke yarıştı. Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa’nın performanslarını da ilk kez izlemiş olduk. Bahislerde ilk on içinde yer alan beş ülke bu gecenin içinde yer alıyordu ki bakalım sonuçları nasıl etkiledi.
Öncelikle ilk yarıya göre daha güçlü adayların yarıştığı bir gece izledik. Kimilerine göre ki o birileri en başından beri onu söyledi yarışmanın birincisi bu geceden çıkacaktı. Bahislerin de en başından beri işaret ettiği Avusturya siyah beyaz ve dramatik sahnesi ile canlı performansını gerçekleştirdi ki gerçekten etkileyiciydi. Ama bazı yorumlara kesinlikle katılıyorum. Şarkının o güçlü yanı bir şekilde sanki orada kalıyor hani bir birincilik hak ediyor mu işte orada tartışılmaya açık oluyor. Bir şekilde az ve öz yorum yapacağım ki kazanırsa sevineceğim ama kaybederse de üzülmeyeceğim, bir şekilde beni tam da ortada bırakacak bir birincilik olacak. Ama şunu da hatırlatalım ki genel bahislerde hala İsveç önde. Siz ne düşünüyorsunuz?
Katıldığı ilk günden beri beş birincilik sahibi olan ve doğrudan final gecesi sahnede yerini alacak olan Birleşik Krallık bu sene Remember Monday ile katılıyor ve görebildiğim kadarı ile ilk on şansları yok, sadece sahneye renkli ve ışıl ışıl bir hava katıyorlar, o kadar. Fransa adına yarışan Loune ise kendilerinin aksine bahiste ön sıralarda ve şarkısı “Maman” tüm içten duyguları ile nasıl bir derece yakalayacak merak ediyorum. Kurucu ülkelerden Almanya’ya gelecek olursam, dün yaptığım yorumu bir kere daha yineleyeceğim. Ne derece alırsa alsın, keyifle dinleyeceğim bir şarkı olacak.
Bu yarı finalin sürpriz konuklarına gelince yarışmanın oylama sürecinde Gjon’s Tears, The Roop, Efendi ve Destiny sahne aldı. Peki kimdi kendileri yarışmanın 2020 katılımcıları. The Roop, Litvanya’nın 2020 için planladıkları şarkıları olan “On Fire”ı seslendirirken Efendi “Cleopatra” , Destiny “All of My Love” ve Gjon’s Tears “Répondez-moi” ile yakın zamanlı bir nostalji yaptılar. Eğer pandemi olmasaydı, yarışma iptal edilmeseydi bu şarkıları dinleyeyecektik o sene belki de içlerinden biri birinci olacaktı kim bilir?
Gelelim yarışmanın finaline. Öncelikle bu listeye kişisel tercihlerimi değil bir şekilde çıkmasını ön gördüğüm ülkeleri yazıyorum ki bu sene için de tahminlerim değişmesi. Yine 10 şarkıdan 8’ini tahminle ayrıldım. Avustralya, Litvanya, Ermenistan, Avusturya, Yunanistan, Malta, Çekya, Lüksemburg, İsrail, Finlandiya diye paylaştığım listemde Avustralya ve Çekya çıkamadı yerine Danimarka ve Letonya çıktı.
Gecenin sonunda sunuculardan ve aynı zamanda 1991 yılında İsviçre’yi temsil eden şarkıcı Sandra Studer’den bir Eurovision klasiği olan Toto Cutugno şarkısı “İnsieme”yi dinledik.
İkinci yarı finalin tamamını buradan izleyebilirsiniz. Final notlarında cumartesi günü görüşmek üzere.
Final
Yarışmaya katıldığımız ilk seneden bugüne 50 yıl geçmiş, doğduğum yıl ilk kez katılmışız ve tahminen 5 yaşında ilk Eurovision fanı olmuşum. Ajda Pekkan’ın “Petrol”ü ile geçen o yılı mesela çok net hatırlıyorum. Yıllar içinde bu yarışmanın bir parçası olmaktan ama yalnız ama kalabalık ekran başında izlemekten, tüm DVD’leri edinmekten, her sene şarkıları dinlemekten ve yazmaktan hiç usanmadım ama hiç bu seneki kadar da sanki sıkılmadım. Bir şekilde hala “yarışma devam ediyor mu ya” da her sene birinin “Türkiye katılıyor mu? sorularına da tatlı tatlı gülümsedim.
Ama dün yaşanan yarışma eminim ki asla bekleneni vermedi bizlere ve sevindik mi, üzüldük mü, kim kaybetti kim zamandı derken o hızlı akış içinde yüzlerce soru işareti ya da ünlem mi desek, gitti geldi cümlelerimizin yanına. Mesela gerçekten ilk on ülkeyi tahmin eden olabilmiş midir?
Tüm dengeler şaştı, kimi ülke halk desteği kimi ülke jüri puanlaması derken kafalar acayip yandı. Öyle ya da böyle bahisler de şaştı. Başından beri işaret edilen İsveç dördüncü olurken aslında yarışın içinde ön sıralarda olan ama son saniyeye kadar yanıtını alamadığımız Avusturya birinci olarak ayrıldı. Yarışmayı özellikle protestoların hedefinde olan ülke İsrail ikincilikle tamamlarken en yüksek olan 12 puan’lardan birini Azerbaycan’dan alması sosyal medya üzerinde büyük tartışma yarattı. Estonya adına yarışan ve başta inanılmaz itici gibi görünse de dinledikçe keyifleri yükselten Estonya şarkısı “Espresso Macchiato” ile üçüncülükle ayrıldı.
İlk on içinden devam edecek olursak dördüncü İsveç birinciliğe bir kere daha bu kadar yakınken devamında gelen İtalya, Yunanistan ve Fransa bana göre kaliteli işler olsa da genellikle görebildiğim çevreler üzerinde çok etki uyandırmamıştı. O çevrenin ve benim de hemfikir olduğum şarkılardan biri olan Arnavutluk adına daha yüksek bir derece kesinlikle hak edilendi. Uzun bir zaman sonra finale yükselmeyi başaran ülke kalplerde güzel bir dost gülümsemesi bıraktı. Finale nasıl çıktı derken en ön sıradan çıkmayı başarmış Ukrayna bana göre tarihinin en kötü şarkısı ile 9’ncu olurken yarışmanın ev sahibi ülke İsviçre’nin derecesi de onunculuk oldu ki şarkıyı çok sevdiğimi de eklemeden geçemeyeceğim.
Dört saatlik bu yarışın en hızlı özeti bu adıma; yarışmayı nerede, nasıl takip ettiniz bilmiyorum ama ben OGAE Türkiye ekibi grubumuzla sosyal medya üzerinden izledim, bu hafta şoku ve heyecanı üzerinden atmış bir şekilde tekrar geçecek ve paylaşmam gereken yerlerde görüşlerimi paylaşacağım. Özetle seneye kadar da dosya kapanacak bir süreliğine ve gelişmelere hep beraber tanıklık edeceğiz.
Geceye damgasını vuran iki sahne ile devam edelim. Geçen senenin birincisi Nemo yarışma gecesi kıyafeti ile ülkemiz siyasetçilerine kadar eleştiri almıştı ki bu sene işi biraz daha abarttı. Açılış ve kapanış sahnesinde gösterdiği performans kuşkusuz önümüzdeki günlerde de çok konuşulacak.
Gecenin tartışmasız en güzel anlarından biri de önceki dikkat çekici iki yarışması olan Käärijä & Baby Lasagna’nın olağan üstü performanslarıydı. Yarışmaya katıldıkları şarkıları ile ringte birbirlerine meydan okumalarının devamında bizleri ortak yeni şarkıları “Eurodab”ı buluşturdular ki izlemesi de dinlemesi de çok güzeldi.
Müzik Ekspres Alternatif Ruhun Gıdası

