Zaman ne kadar hızlı geçiyor değil mi? Pop müziğin en verimli olduğu zamanlarda, 1993 yılında ilk albümü “Med Cezir” ile ilk kez karşılaştığımız Levent Yüksel o günden bugüne çizgisini hiç bozmadan yoluna hep kendinden emin adımlarla ilerledi, kalbimize her albümü ayrı bir iyi geldi. Konserleri hız kesmeden devam etse de single / albüm yolculuğu o ilk zamanlarında olduğu gibi hızlı gitmedi. Mesela son albümünü 2017 yılında (Hayatıma Dokunan Şarkılar) yayınlamış Yüksel ve o günden bugüne de yeni bir şarkıda buluşmamışız.
Bu durumu nasıl açıklar bilinmez ama bize öyle hazine, öyle kıymetli şarkılar sundu ki biz hala onların içinde her daim genç, her daim aşk kalmaya devam ediyoruz. Yüksel’in 30. sanat yılını kutladığı Hierapolis Antik Tiyatrosu’nda gerçekleştirdiği senfonik konserin kayıtlarının tamamı geçtiğimiz günlerde yayınlandı ve bu yolculuğunun bir kere daha altını çizdi müzisyen. 124 kişilik dev senfonik kadroyla yeniden hayat bulan bu kayıtlar 6000 kişilik bir seyirci topluluğu önünde kaydedildi ve bizlere ulaştı ki sadece Levent Yüksel’in değil, Türk pop tarihinin de önemli bir dönüm noktası niteliğinde.
20 şarkılık bu konserde sesinden ilk kez dinlediğimiz o canım şarkıların yanında “Kadın Şarkıları” albümünde yer alan ve sesine çok yakışan “Ya Sonra”, “Beni Benimle Bırak”, “Ayrılmam”, “Beni Unutma” gibi cover şarkılara da yer veriyor. Albüm / Konser baştan sonra bir dönemin sesi, rengi kokuyor ki baştan sona ezberinizden hiçbirinin eksilmediğini hissediyorsunuz. Böylesi özel konserlerin kayıtlarının bizlerle buluşmasını hep kıymetli, anlamlı buldum ki bir müzisyen için de en özel albümlerinden biri olmalı yolculuğu, hayatının en özel özeti.
Bu arada senfonik olmasa da bu şarkıları yakın bir zaman sonra belki de şehrinizde dinlemeniz mümkün. Yüksel; bir turne sürecinde ve takviminde Balıkesir, İstanbul, Aydın, Antalya, İzmir ve hatta Almanya’nın birçok şehri görünüyor rota olarak. Yakalamaya ve alkışlamaya çalışalım ve hiç sıkılmadan buluşacağımız bu şarkılarının yanında yeni şarkıları ile de tez zamanda bir arada olmayı dileyelim hep beraber.
Kadri Karahan / Editörün Notu