Hem Türkçe hem İngilizce hem de cover çalışmaları ile büyük bir başarı yakaladıktan sonra bir süredir single / feat. süreçlerine ve beraberinde konserlerine tanıklık ettiğimiz Selin’in ilk albümü “Tek Kişilik Masa” dinleyicisi ile buluştu. Pop, rock ve alternatif türlerini ustalıkla harmanlayan ve Selin’in güçlü vokaliyle dikkat çeken albümde Sertab Erener, Mabel Matiz, Canozan ve DKTT gibi konuk müzisyenler de yer alıyor.
Albümün lansmanı geçtiğimiz günlerde gerçekleşti Saye Roof’ta gerçekleşti ve tüm samimiyeti ile kendisini yalnız bırakmayan dostlarına “Bazen kendini tanımak, duygularını toparlamak için kendinle kalman ve yüzleşmen gerekiyor, tek kişilik masa benim için bunu ifade ediyor, karşımda biri olmadan ne hissettiğimi karşı tarafa anlatabilmek” diyerek seslendi önce ve katılan tüm yolunun kesiştiği herkese armağan etti albümünü. Ve sonra ardı ardı çaldı şarkıları, adıma bana iyi gelmekte gecikmedi sözleri, notaları; hikayesi olan şarkılara hele hele de bu zamanda yayınlanma cesareti olan albümlere tek kelime ile bayılıyorum. Albüm daha ilk şarkısı “Yakala Beni” ile ne kadar güçlü ve durduğunun işaretini veriyor aslında. İstanbul Strings’in yaylılarına eklenen Selin yalnızlığı şarkının sonundaki dev koro ile o kadar güzel çelişiyor ki kim gerçekten yalnız uzun uzun düşündürüyor şarkı; en çok ona aşık oluyorum.
Selin’in albüme dair bir notu ve hayatla ilgili bir de dileği var ki asla ve asla değersizliği sevmediğini vurguluyor ve kimsenin kendini öyle hissetmesini istemiyor; yani güç de aşılıyor bu yanı ile dinleyicisine. Yani biraz kendimizi sevmekle, barışık olmakla da alakalı bu şarkılar; yani albümü sevmemiz için birçok ortak nokta / his var. Evet müzisyen olmak samimiyetle ilgili biraz da ve o gün orada olan sevgiye, ilgiye bakınca Selinin naifliği, içtenliği tüm güzellikleri çekmiş kendisine, doğru şarkıları, doğru ekibi, doğru buluşmaları. Hepsi birleşince de ortaya bu kısa sürede yakalanan kocaman bir ilgi, önümüzdeki günlerde daha da çoğalacak bir başarı, sevgi getirmiş beraberinde. Bir şekilde o gecede kısa bir sürede albümün ruhunu, hissini tam olarak aldım, çok doğru bir zamanın albümü ve yaz sürecinde de demlenecek ve belki birilerine kocaman bir sessizlik yaşatacak gibi görünse de bu masa belki de birilerine ilhamlar olacak, başka yelkenler açtıracak ufukta. Sanırım Selin’in de en büyük hayallerinden biri bu. Kafamıza göre, özgürce, güçlü ve narsist kalplerden uzakta dolu dolu ve mutlu yaşayabilmek.
Albüm; Emirhan Özer, Şener Ergin, Alaca, Dustin Dooley ve Emre Kula prodüktörlüğünde şarkılarla ve zengin bir müzisyen kadrosu ile, tüm şarkılara çekilen klipleri ile Selin’in “Tek Kişilik Masa”sında aslında hepimize yer var özetinde. Herhangi bir şarkısını diğerinden ayırmadan hepsi kendi içinde bambaşka bir dünya ama bir bağlamda da tarz geçişleri ile hepsi bağımsız ayrı da bir yolda.
Kadri Karahan / Editörün Notu