Müziğin uzun bir süredir içinde yer almasına rağmen ilk defa bu sene içinde iki sıfır çalışma ile dinleme şansını bulduğumuz isimlerden biri de sevgili Yağmur Hızal.
Yola dansçılık ile başlayan Hızal, Kocaeli Üniversitesi şan ana sanat dalı opera bölümünden mezun. Ferhat Göçer, Murat Dalkılıç, Simge gibi isimlere vokal yaparak yoluna devam ediyor ve uzun bir süredir de pop, caz, opera, Türkçe ve İngilizce bir repertuarla sahnelerde performanslar da sergiliyor.
Bu yazın ortalarında “Senin Yüzünden” ve isimli şarkısı ve devamında akustik versiyonu ile karşımıza çıkıyor ki dikkatimizden kaçmıyor. Bu ay içinde de “Kendini Kandırma” isimli yeni şarkısı ile buluşuyoruz ki bu sesi daha da yakından tanımak istiyorum. Sırada bu şarkısının da akustik versiyonu olacak ve rotasında da iki ayda bir şarkı yayınlamak gibi de bir planı var. Doğrusu heyecanla bekliyor olacağım.
Müzik Ekspres olarak çıktığımız bu yolda karşılaştığımız bu sesler bizim için çok kıymetli, diliyorum ki yarınlarda kendilerini güzel de bir diskografi beklemiş olacak ve biz yolculuklarının bu ilk adımlarında kendileri ile yolumuzun kesişiyor olmanın mutluluğunu yaşayacağız. Bize vakit ayırdığı için çok teşekkür ederken sevgili Refik Sarıöz’e de bir selam yollayalım bu buluşmada bize yardımcı olduğu için ve haftanın ilk gününe güzel bir konukla başlayalım. Mutlu söyleşilerde görüşmek üzere.
Kadri Karahan / Editörün Notu

“Senin Yüzünden” bu yazın en güzel şarkılarından biri oldu ki devamında da akustik versiyonunu yayınladınız. Ve şimdi yeni şarkınızla da buluştuk. Onlara gelmeden önce en başa dönmek istersek müzik adına piyano dersleri aldığınızı öğreniyorum mesela ve bir dönem Anadolu Ateşi vesilesi dans ile de ilgilendiğinizi görüyorum. Müzikle ya da dansla o ilk tanışıklığı şimdi sizden dinlemek istiyorum, o yıllardaki heyecanınızı?
Çok teşekkür ederim. Öncelikle ortaokul yıllarında müzik öğretmenimin beni keşfetmesiyle başladı. Zaten ben çocuk yaşlarımdan beri ayna karşısında kumandayla şarkı söyleyip dans eden kızdım hep. Okullar arası müzik yarışmasında solo performans sergilediğim “Sarı Gelin” türküsü ile birinci olmuştum. Anadolu ateşi dans ekibi okulumuza gelip seçmeler yapmıştı orada da seçmeleri geçip dans ekibine dahil olmuştum. Bu şekilde sanat hikayem başladı aslında.
Devamında sanırım ağır basan müzik oluyor ki rotayı önce Mimar Sinan Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi’ne sonrasında da Kocaeli Üniversitesi’ne çeviriyorsunuz ve burada eğitimi tamamlıyorsunuz. Bu süreci sizden dinleyelim; size neler kazandırdı tüm o yıllar, bugün yaptığınız müzikte ya da devamında sizin üzerinizde etkisi nasıl hissedilecek?
Lise yıllarım itibariyle müzik profesyonelleşmeye başlamıştı benim için. Piyano dersleri, müzik teorisi, nota eğitimi ve şarkı söylemenin dışında çalışma gerektiren, zamanımın çoğunu harcadığım okulun beni geliştirmesi benim için çok önemliydi. Bu yüzden üniversite de bölüm tercihimi şan ana sanat dalı (opera) olarak seçtim. Gerçek anlamda şarkı söylemenin tekniğini üniversitede öğrendim. Öğrendiklerimin üzerine ekleyerek şimdi yaptığım müzikle de harmanlamaya ve hala daha üzerine çalışmaya devam ediyorum.
İlk profesyonel sahne deneyiminizde Ferhat Göçer’in ismi var. Bir yandan kendisi ile çalışmaya başlarken bir yandan da müziğin birçok renginde repertuarlar hazırladığınızı öğreniyorum. Vokal yolu peki nasıl kesişiyor kendisi ile ve yine o süreçte solo sahne performanslarınız hayata geçiyor mu? Bu arada müziğin birçok rengine hakim oluyorsunuz ki bu vokal ya da sahne konusunda size nasıl artılar getiriyor?
Ferhat Göçer benim için dönüm noktasıdır. Orkestrasındaki gitarcı arkadaşım Hakan Orhan aynı zamanda üniversiteden arkadaşımdı. Onun vasıtası ile tanıştım. 4 sene vokalistliğini yaptım. Murat Dalkılıç’ta bir diğer dönüm noktamdı. Ferhat Göçer’den öğrendiklerimi Murat Dalkılıç’a vokalistlik yaparken pekiştirdim. Onlarla birlikte büyük sahnelerde binlerce kişiye şarkı söylemek okul gibiydi diyebilirim. Vokal yaptığım dönem iş yoğunluğu ve okulumdan dolayı solo performansım pek olamıyordu. Fakat aynı zamanda bir çok sanatçıya vokalist olarak eşlik etmeye devam ediyordum. Bence çoğu şarkıcının solo kariyerine başlamadan önce yaşaması gereken inanılmaz bir deneyim.
Devamında Murat Dalkılıç, Simge başta olmak üzere birçok isme daha vokal gerçekleştiriyor ve yavaş yavaş da solo kariyerinize odaklanıyorsunuz. “Senin Yüzünden” bu yolculuğun ilk meyvesi. O ilk “hadi yola çıkalım” ne zaman gerçekleşiyor. Şarkı ile buluşmanız ve sizde ilk hisleri, devamında kayıtlar, çekimler ve yayın derken neler hissediyorsunuz. İlk tepkiler nasıl oluyor şarkıya, nasıl bir buluşma yaşanıyor devamında dinleyicinizle?
Evet birbirinden değerli şarkıcılara vokal yapmak ve sahne paylaşmak çok güzeldi. Unutamayacağım anlar oldu her zaman. Vokalist olarak basamakların sonuna geldiğinizi hissettiğiniz an kendinize odaklanırsınız ya, işte o anın geldiğini hissedip bir şeyler yapmalıyım dedim. Çevremdeki herkesin desteği ile solo kariyerime adım attım. İlk meyvesi söz-müzik ve aranjesi Aytaç Özgümüş’e ait olan “Senin Yüzünden” oldu. Çok çalıştığımız, kaliteli, harika bir iş ve gelen tepkilerin hepsi hislerimizde yanılmadığımızı da kanıtlar nitelikte oldu.
Gerek bu şarkınızda gerek ikinci şarkınız “Kendini Kandırma” ile ilgili şunları gözlemledim ki bu işi yaptık yayınladık olmamışsınız, tepeden tırnağa bütün bir çalışma içinde olduğunuz aşikar. Mesela şarkıların klipleri de çok başarılı ki dansların, tasarımların, koreografilerin de öne çıkışı çok başarılı. Bunun biraz da ekiple veya disiplinle de alakası var sanırım; bu anlamda ne düşünüyorsunuz, nasıl başlıyor, nasıl tamamlanıyor bir şarkı özetinde?
Kendini Kandırma gerçekten hikayesi olan bir şarkı. Çok sevdiğim arkadaşım Bünyas Herek ilk bu şarkıyı bana dinlettiğinde bunu benim söylemem lazım dedim ve aynı gece kaydını yaptık. Finalde benim oldu. Önceki soruda da dediğim gibi canla başla çalıştık. Menajerim Aycan Yağcı’nın sonsuz desteği, bana inanması ve ilham oluşu yapbozun büyük parçası. Stylingim Fırat Kanburoğlu aynı zamanda creative direktörlüğümü de yapıyor. Gördüğünüz bütün kliplerimin fikir babası diyebilirim. Bu ekip işidir, birbirimize bağlıyız ve en iyisini yapmak için çalışıyoruz.
Elbette ki devamında neler olacak. Yolculuk single olarak mı devam edecek ya da bir albüm konseptine doğru ilerleyecek mi? Bir sonraki şarkının hazırlıkları başladı mı mesela, belki küçük ipuçları alabiliriz?
İstanbul’un gözde mekanlarında sahne alıyorum. Buralarda birçok dinleyiciyle buluşuyorum. Sahnede olmanın hazzını size anlatamam ama tabiki de beni dinlemeye gelen herkese bunu gösterebilirim. Çünkü tam anlamıyla bir annenin çocuğuna duyduğu aşk kadar güzel. İşimde benim çocuğum. Orkestramla her dinleyiciye hitap edebilmek için repertuarımızı her zaman yenileriz. Günümüz türkçe pop, 90lar pop, alternatif pop gibi geniş bir repertuarımız var. Şimdi kendi şarkılarımı sahnede söyleyebilmekte benim için her şeyden ayrı bir zevk.
İki ayda bir şarkı yayınlamaya özen gösteriyoruz. Şarkılarımın bir çoğu hazır ve dinleyiciyle buluşmak için bekliyor. Sıradaki şarkımın klibi çekildi bile. Hatta slow olduğunu söyleyerek size ufak bir ipucu verebilirim. Tabi öncesinde “Kendini Kandırma”nın akustik versiyonunu da yayınlayacağız.
Yolun başına yeniden dönecek olursak bu yolda size kimler ilham verdi, kimleri dinlediniz ve özel bir hayranı oldunuz, yolunuz içinde tanışmayı birlikte bir şarkıda buluşmayı istediğiniz isimler var mı? Ve günümüz müzik dünyasındaki akışa yetişebiliyor musunuz, yakın zamanda kimler kulak verdiğiniz, sevdiğiniz isimler oluyor?
Çok fazla dinlerim. Dünyadan örnek vermek gerekirse Beyonce, Mariah Carey, Whitney Houston, Alicia Keys ve Xtina gibi şarkıcıları dinleyerek büyüdüm. Türk şarkıcılarımızdan ise Sezen Aksu, Ayten Alpman, Ajda Pekkan, Tarkan, Kenan Doğulu’yu çok dinlerdim ve hala dinliyorum. Bir çok şarkıcı gibi Sezen Aksu ile çok çalışmayı isterdim. Kenan Doğulu ile de bir düetim olsun çok isterdim. Son dönemde çok beğendiğim emek veren şarkıcılar da tabiki var. Mert Demir, Zeynep Bastık, Selin Geçit ve Güneş bence çok iyi çıkış yapan genç şarkıcılarımız. Severek dinliyorum.
Son olarak biraz müzisyen kimliğiniz dışına çıkalım ve hayatınızın diğer renklerine dokunalım, mesela hayatınızın olmazsa olmazları, diğer heyecanları nelerdir, nelerle mutlusunuzdur? Bizim için bir şarkı seçmenizi istesek şu an ve bu şarkı tamamen size kalmış olsa ya da şu andaki ruh halinizi anlatsa kimden, hangi şarkı olurdu :)
Dans etmeyi çocukluğumdan beri çok severim, deşarj olurum. Yürüyüş yapmakta bana çok iyi gelir. Hatta birazdan yürüyüş yapmak için evden çıkacağım. Sizler için de Lady Gaga ile Bruno Mars’ın düeti olan Die With A Smile’ı seçmek isterim. Çünkü playlistimin ilk sırasında yer alıyor ve birazdan bende dinleyeceğim.
Müzik Ekspres Alternatif Ruhun Gıdası

