EDİTÖRDEN
Anasayfa / SÖYLEŞİLER / Mine Ayman

Mine Ayman

Bu hafta çok renkli, çok hareketli, on parmağında on marifeti olan değerli bir konuğu ağırlıyoruz sayfalarımızda. Mine Ayman bizlerle.

Öncelikle radyo programları ile tanıdık kendisini. Özel radyoların hayatımıza girmesi ile sesine 90’lı yıllardan bugüne aşinayız ve programlarını her daim keyifle takip etmekteyiz. Devamında hemen hemen haftanın birçok günü kendisi ile iletişim halindeyiz ki aynı zamanda birçok önemli ismin yıllardır PR işlerini yönetiyor ve bu yanından dolayı da müzikten hiçbir zaman uzak kalamıyor.

Doğal olarak işin mutfağında olunca kendimden de biliyorum bir sonraki adım ne oluyor diye bekliyorsunuz ve bir anda kendinizi şarkı söylerken de buluyorsunuz. Uzun yıllardır Ferhat Göçer ile olan çalışması devamında “Reva” şarkısına birlikte bir düet getiriyor. Söyleşi vesilesi ile öğrendim ki bu şarkı iki yıl önce tam da bugün, sizlerle bu söyleşiyi paylaştığımızda yayınlanmış, güzel tesadüf. Ve evet Mine Ayman şarkı da söylüyor ve burada da çok yetenekli, konuya hakim. Elbette bir şarkı ile de kalmıyor ve geçtiğimiz günlerde bir cover şarkı daha geliyor kendisinden. Ayşegül Aldinç’in çok sevdiğimiz şarkısını (Ben Kimselere Yar Olmam) yıllar sonra yeniden anımsama şansını buluyoruz sesinden.

Bu söyleşide sondan alacak olursak cover seçimlerinden müziğin PR sürecinin önemine, bu işlerin nasıl yürüdüğüne dair de tüyolar alabilirsiniz. Radyocu ve aynı zamanda astrolog Ayman’ı daha yakından tanıyabilir ve önümüzdeki günlerde bizleri evrende neler bekleyecek onları da okuyabilirsiniz. Ve elbette henüz dinlememişseniz yeni / eski şarkısı ile de buluşabilirsiniz ve yazın bu sıcak zamanlarında, haftanın bu ilk gününe kıpır kıpır başlayabilirsiniz. Ben kendi adıma tüm merak ettiklerimi sordum ve büyük bir keyifle ayrıldım bu sohbetten.  Teşekkür ederim sevgili Mine; Bir sonraki söyleşimizde ve hayatın güzel şarkılarında yeniden görüşmek üzere.

Kadri Karahan

 

İnstagram

Twitter

 

 

Halkla İlişkiler bölümü mezunusunuz ve çok küçük yaşlarda aldığınız eğitimle birlikte sizi o günlerden bugünlere radyo programlarından tanıyoruz ve severek de dinliyoruz. Aslında çok yönlü bir isimsiniz ki öncelikle oradan başlayalım. “Mineccim”den “Enikonu Sohbet”e ve nicesine her şey nerede başladı, nasıl bir heyecandı ve o günlerden bugünlere nasıl bir aşkla aktı?

Çocukken sürekli radyo programlarını dinler hatta o zamanki radyocuların yayınlarına bağlanır sohbet ederdim. Bu işi çok sevdiğimi fark edince bir radyoyu ziyarete gittim ve orada yeteneğimi fark edip bana hafta sonları istek programı yapmam için teklifte bulundular ve böylece radyocu oldum. Aynı dönemde evimin üst katında da mahalle radyosu açılmıştı ve tüm işaretler radyoculuğa devam etmemi söylüyordu :) Böylece 13 yaşımda radyo hayatım başladı ve bu zamana kadar da devam etti.

Bir çok iş yapıyorum evet ama benim için en önemlisi radyo programcılığı ve hayatım boyunca yapmak istediğim meslek. “Mineccim” ise Best FM’de yayın yaptığım dönemde 2007 yılında ortaya çıktı, programımda Astroloji olduğu için bana bu isim bulundu ve ismimle de çok uyumlu olunca ortaya gerçekten çok yaratıcı bir program adı çıktı. “Enikonu Sohbet” adlı program ismimi ise 1998 yılında İstanbul FM’de çalışırken bulmuştum ve hala Pal FM’deki yayınlarımda Enikonu Sohbet’e devam ediyorum. Radyo, Astroloji, Basın Danışmanlığı, Oyunculuk derken hayatıma 2022 itibariyle bir de solistlik girmiş oldu.

 

Elbette radyo programlarında yani işin bir tür mutfağında birçok önemli isimle yolunuz kesişti ki aslında kendi kendine de belki bir başka sektörün içinde yer almaya başladınız. Müziğin basın – radyo PR yanında da uzun zamandır birçok değerli isimle çalışıyorsunuz. Burada aslında sizden biraz da tüyolar alalım istiyorum ki maalesef birçok isim PR çalışması eksikliğinde seslerini çok fazla duyuramıyorlar. Burada hem size hem de onlara nasıl bir iş düşüyor?

Ben 2000 yılında ilk Peker Müzik ile basın danışmanlığı yapmaya başlamıştım, dediğiniz gibi radyo ve PR işlerim paralel gitti. Bir ara radyoculuk hayatım çok yoğun olduğu için ara vermiştim ama sonra bu sefer Radyo PR Danışmanlığını icat ederek müzik sektörü için yeni bir alan açtım. Radyo PR sanatçıların projelerini radyoculara tanıtma adına gerekli ve yararlı bir iş çünkü o kadar fazla proje çıkıyor ki diğerlerinden ayrılıp fark edilmek için birinin sizin için konuşması ve hem sanatçıyı hem de projeyi anlatması gerekiyor. Tabii her Radyo PR yaptıran fark edilecek ve beğenilip radyolarda çalacak diye bir şey yok. Bir proje güzelse ancak tanıtımla daha hızlı fark edilebiliyor ama proje iyi değilse ne kadar tanıtım yapılırsa yapılsın bir işe yaramıyor. Bu yüzden evet bir proje yapılmış ve hayata geçmişse mutlaka tanıtılmalı ama yapılan işin gerçekten hem iyi hem de radyolara uygun proje olduğundan emin olunmalı. Gerçi hangi şarkının tutup tutmayacağını önceden kimse çok tahmin edemiyor çünkü dinleyicinin neyi sevip sevmeyeceği hele de bu kadar çok üretim olan bu dönemde önceden kestirilemiyor maalesef ama tanıtım yoksa şans daha da azalıyor.

Radyo, basın ve elbette artık yorumcu olarak da size yine şunu sormak istiyorum. Her şey nasıl bir bütün içinde gelişmeli. Her şeye nasıl nereden başlamalı, doğru adımlar nasıl atılmalı ve sahiden her yapılan iş günümüz müzik dünyasında nasıl asıl karşılığını bulmalı. Artık müzik dergileri ve çok fazla müzik paylaşım platformları yok mesela. Çok iyi olduğuna inandığım bir şarkı yaptım diyelim, devamında mesela neler beklesin beni. Nasıl bir yol izleyeyim?

Şarkı ve klip hazırsa, yapılan iş gerçekten her anlamda iyiyse sonrasında sizin gerçekten arkanızda duracak ve projenizi her alanda tanıtacak bir şirket gerekiyor. Eğer böyle bir şirket yoksa her şeyi sanatçının kendisi yapması gerekiyor. Radyo PR, Basın, Dijital PR ve sosyal medya doğru yapılırsa genelde iyi sonuçlara ulaşılıyor ama hepsinin aynı anda yapılması çok daha etkili oluyor. Yatırım yapılınca ve iş de güzelse başarı illa ki oluyor. Tabii ki sanatçının imajı ve etrafa yaydığı enerji de tanıtım yaparken çok önemli oluyor bence.

 

 

Uzun yıllardır çalışma şansını da bulduğunuz Ferhat Göçer ile bir feat. yaptınız ve “Reva” iki yıl önce sesinizi bize bir şarkıda da buluşturdu. Bu buluşma nasıl gerçekleşti, nasıl tepkiler aldı şarkınız, size nasıl bir heyecan yaşattı. Aslında hiç uzak değildiniz ama bir gün için aklınızda olan bir şey miydi, yoksa her şey bir anda mı gelişti?

12 yıldır Ferhat Göçer’in radyo danışmanlığını yapıyorum ve bu kadar zamanda aramızda çok güzel bir dostluk da olmuş oldu. “Reva” şarkımın ortaya çıkmasında katkısı çok büyüktür çünkü ben bir espri yapmıştım ve esprinin gerçek olmasına vesile oldu. Ferhat Göçer’le bundan iki sene önce stüdyoda yeni isimlerle yapmış olduğu DüetZ albümünü dinliyorduk, düetleri dinledikten sonra “aşk olsun bir benle düet yapmadınız” diye espri yapmıştım O da “hadi stüdyoya gir “Reva”yı da seninle okuyalım” dedi. Ben şoke oldum tabii, o anda “Reva”yı stüdyoda okudum, baktık güzel oluyor “şarkıya iyice çalış yapalım” dedi. Ben de tamam ama klipte de oynarsanız dedim, tamam deyimce de hızla şarkıyla ilgili hazırlıklara başladım ve iki ay içinde her şeyi hazır hale getirdim ve böylece 10 Haziran 2022 yılında ilk şarkım “Reva” hayat bulmuş oldu.

Espriyle başladı ama ben 1999 yılında aslında bir albüm yapmayı düşünmüş ama sonra yaşım da küçük olduğu için sektörün zorluğundan korkup hayalimden vazgeçmiştim. Şarkı söyleme hayalim 23 yıl sonra ve hiç beklemediğim bir şekilde, üstelik çok da güzel bir şarkıyla ve Ferhat Göçer gibi dev bir isimle gerçekleşmiş oldu.

 

Geçtiğimiz günlerde bir başka cover şarkı geldi ki siz orada da yola cover şarkılarla  devam etmek istediğinizi ayrıca belirttiniz sizi dışarıda tutarak bu yeni şarkıya gelmeden önce biraz cover konusunda fikrinizi almak istiyorum. Günümüzde özellikle birçok isim gerek tribute gerek proje adı altında eski şarkılara sığınıyor ama biz yine de bundan keyif alıyoruz nedense, ama işte gerçekten neden? Size göre geldiğimiz nokta neden bu şarkılarla çoğalıyor, yeni şarkılar adına üretimler eski heyecanında değil mi?

İyi şarkı bulmak ve yeni bir şarkıyı sevdirmek günümüzde gerçekten iyice zorlaştı. Hit şarkı bulmamın bu kadar zor olduğu bir dönemde sanatçılar cover şarkılarla ilerlemeyi tercih ediyor ve aslında biraz da kolaya kaçıyor gibi görünüyor ama aslında cover bir şarkının yeniden sevilmesi ve orijinalinden daha çok sevilmesi çok daha zor bence. Dinleyici eskiden dinlediği ve çok iyi bildiği bir şarkıyı yeniden duymayı çok seviyor ama yapılan cover gerçekten orijinalinden daha farklı ya da daha iyiyse. Bir çok coverda yapılan hata orijinalinin çok benzerinin yapılması, benzerini yapacaksanız orijinali zaten çok iyi ve aynı tarzda yapılmasına hiç gerek yok bence. Ama hem yorum hem tarz hem aranjedeki farklılıklarla yepyeni bir şekilde yapılan cover şarkılar genelde başarılı oluyor. Bi de sanatçıların, zamanında söyledikleri şarkılarını yeniden cover yapması bence başarılı olmuyor, eski halleri o kadar güzel ki aynı sesten nerdeyse aynı şeyi dinlemek dinleyiciye samimi gelmiyor bence.

 

 

 

Mesela siz “Ben Kimselere Yar Olmam”ı seçtiniz ikinci single olarak ki çok doğru bir seçimdi, güzel bir anımsama oldu Ayşegül Aldinç’in bu daha sonra kimse tarafından yorumlanmayan şarkısı. Nasıl karar verdiniz, nasıl hayata geçti; güzel bir ekip eşlik etti size ve klibi de dahil bizlere ulaşana kadar neler yaşattı size, gelen tepkiler nasıl şimdilerde, ben enerjinizi çok sevdim ve yazı karşılarken çok keyif aldım sizi dinlerken.

Çok teşekkür ederim, çok güzel tepkiler alıyorum. Herkes sizin gibi şarkının çok doğru bir seçim olduğunu ve benim de başarıyla yorumladığımı söylüyor, bu yüzden çok gururluyum. “Ben Kimselere Yar Olmam” radyo programlarımda zamanında çok çaldığım ve çok sevdiğim bir şarkıydı. Şarkının söz ve bestecisi olan Barlas Erinç o yıllardan çok eski dostumdur. Ondan bir şarkı söylemek istediğimi söyleyince ve bu şarkı olur mu dediğimde bana şarkısını hediye edip beni çok mutlu etti. Şarkının aranje aşamasında aranjörüm Toylan Kaya da şarkımı çok sevdi ve istediğim tarzda çok içime sinen düzenlemeyi yaptı. Şarkının düzenlemesi çok enerjik ve Latin şarkıların sıcaklığında olsun demiştim çünkü ben hep böyle enerjisi yüksek şarkıları seviyorum, aranjörüm tam hayalimdeki şarkıyı bana yaptı. Sonra renkli ve sıcak bir klibim olsun dedim, yönetmenim İmre Haydaroğlu da hayal ettiğim gibi sıcacık ve renkli bir yaz klibi çekti bana. Şarkım ve klibim tam istediğim gibi oldu, ekip konusunda çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

 

Yılın ilk yarısındayız ve ülkede hatta dünyada yaşanan tüm tatsızlıklara rağmen müzik sektörü direnmekte, albümler ve konserler tüm hızı ile devam etmekte. Öncelikle bir dinleyici, devamında bir radyocu, bir danışman olarak siz bu hareketliğe nasıl yetişebiliyorsunuz. Haftada bir yayınlanan yüzlerce eser, dijital müziğin sağladığı imkanlar, kimler nasıl öne çıkmayı başarıyor, hak ettiğini herkes alabiliyor mu, siz nasıl yetişebiliyorsunuz mesela?

Müzik sektörü dediğiniz gibi çok yoğun ve sürekli bir üretim var. Bu üretimin olması tabii ki çeşitlilik ve sektörün ilerlemesi adına çok faydalı. Bazen bu yoğunluğa radyocular da zor yetişiyor ve her çıkan işi dinlemeleri mümkün olmayabiliyor. Bu yüzden yapılan şarkının tanıtımı ve diğer şarkılardan sıyrılıp öne çıkması için her alanda tanıtım şart.

Tam da bu noktada belki şunu sorabilir miyim, kimleri takip etmekten keyif alıyorsunuz, kimleri başarılı buluyorsunuz. Ben isim vermeden açık açık söyleyebilirim ve diyebilirim ki o çok başarılı görünen işlerin içinde maalesef kendime bir yer bulamıyor ve herkesi heyecanla dinlemeye yetişemiyorum. Siz kimleri başarılı buluyorsunuz, mesela bu ilk yarının en çok kazananları kim, bu yaz mesela nasıl bir öngörünüz olabilir bizi nelerin bekleyeceğine dair?

Ben Gülşen’in tarzını ve iddialı şarkılarını çok beğeniyorum, son şarkısı “Bal” ı da sevdim. Tarkan’ın yeni albümünü merakla bekliyorum, muhtemelen yine bu yazın en iyilerinden olacaktır. Edis’ten de iddialı ve eğlenceli bir yaz şarkısı gelir inşallah, onun yaptığı şarkıları da başarılı buluyorum.

 

Öngörü demişken aklıma bir başka sihirli yanınız astroloji ile olan ilginiz de gelmiyor değil hani ki bu yoğunluğunuz içinde onun da eğitimini aldınız ve hakkında yazılar yazdınız. Bu alan nasıl ilginizi çekti ve halen de ne kadar içinde yer alıyorsunuz. Klasik olabilir mi bilmiyorum ama şu retrolar vs. kafamızı çok karıştıyor mu, ne kadar inanmalıyız (ki ben adıma inanılmaz ilgiliyim) ya da ne kadar üstünde çok durmamalıyız belki akışında bırakmalıyız her şeyi? Bu yaz mesela nelere dikkat edelim

Astrolojiyle de 7 yaşımdan beri ilgileniyorum ve ileri seviye eğitimlerini de aldım. Az da olsa profesyonel olarak danışmanlık da veriyorum, Posta ve CNN Türk’de çok uzun seneler astroloji yazılarım ve videolarım da yayınlandı. Astrolojiyi çok seviyor ve hayatımın her alanında kullanıyorum. Hatta şarkılarımın çıkış tarihlerini ve klip çekimi tarihlerini de astrolojiye göre ayarlıyorum. Önemli bir imza atacaksam ya da yeni bir ilişkiye başlayacaksam Merkür, Venüs ve Mars’ın retro olmamasına, ayrıca Ay’ın da boşlukta olmamasına dikkat ediyorum. Astroloji bilen ve danışmanlık alanların, hayattaki olumsuz durumlara karşı önlem alabilecekleri için biraz daha şanslı olabileceklerini düşünüyorum. Bu yaz Ağustos ayı karışık geçebilir çünkü Merkür retro yapacak, bu tarihte alınan kararlara çok dikkat etmek ve mümkünse büyük imzalar atmamak daha faydalı olacaktır. 18 Eylül’de gerçekleşecek Ay Tutulması ve 2 Ekim’de gerçekleşecek Güneş Tutulması da bu yaz sonu herkesin hayatında önemli bitiş ya da başlangıçların olabileceğini gösteriyor.

 

 

Ve söyleşimizin sonunda kısa sorularım ve aklınıza ilk gelen yanıtlarınız?
İlk albümünü aldığınız ismi hatırlıyor musunuz ya da ilk başucu albümünüzü?

İlk aldığım albüm Yonca Evcimik “Abone” albümü.

Radyolarda yayına başladığınızda ilk konuğunuz kimdi desem peki ya da ilk çaldığınız şarkı?

1000’den fazla stüdyoda konuk ağırlamışımdır, ilk aldığım konuğu hatırlayamadım şu anda ve düşünmekten beynim yandı :) güzel soru tebrik ederim. İlk çaldığım şarkıyı da hatırlayamadım ama kesin Tarkan’dan bir şarkıdır, eskiden genelde her yeni bir radyoya başladığımda Tarkan şarkısıyla başlardım programa.

 

Müzik tarzları ile aranız nasıl, genellikle nasıl şarkılar sizin ruhunuzda daha özel bir yerde?

Kesinlikle enerjik ve iddialı şarkıları seviyorum. Pop ve dans şarkıları favorim. Şebnem Ferah ve Özlem Tekin’in eski rock şarkılarını da çok severim.

 

Ya konserlerle aranız, en son kimi dinlediniz mesela, en çok kimi dinleme hayaliniz var ya da?

En son Ferhat Göçer’in Harbiye Açık Hava’daki senfoni konserine gittim. Ondan önce de Yalın’ın 20.yıl konserine gittim ve ondan önce de Sıla’nın Harbiye konserine gittim, hepsi harikaydı.

 

Hayatınızın en özel renkleri nelerdir mesela müzik dışında, başka neler ilgi alanınız, başka neler vazgeçilmezinizdir?

Radyo, müzik, astroloji, dans, sinema filmleri, deniz, güneş, doğa, ailem ve biricik kedim Venüs vazgeçilmezlerim.

 

Mine Ayman’ı Mine Ayman konuk alsa ilk neyi sorardı ve yanıt olarak ne alırdı şu süreç içinde mesela?

Bu kadar işi aynı anda nasıl yapabiliyor ve bu enerjiyi nerden buluyorsun? diye sorar ve yanıt olarak; “çalışmadan ve üretmeden duramıyorum, ayrıca hızlı olmayı ve her şeyin üstesinden gelip başarılı olmayı çok seviyorum” cevabını alırdım.

 

Ve son olarak şu anki ruh halinizi anlatan bir şarkı ile veda edelim istiyorum ama lütfen sunumunu da siz yapın ve biz öyle paylaşalım?

Şu ara ruh halimi yansıtan şarkı kendi şarkım; Mine Ayman’dan enerjimizi arttıracak süper bir yaz şarkısı dinleyelim “Ben Kimselere Yar Olmam” sizlerle :)

 

 

Bu hafta çok renkli, çok hareketli, on parmağında on marifeti olan değerli bir konuğu ağırlıyoruz sayfalarımızda. Mine Ayman bizlerle. Öncelikle radyo programları ile tanıdık kendisini. Özel radyoların hayatımıza girmesi ile sesine 90'lı yıllardan bugüne aşinayız ve programlarını her daim keyifle takip etmekteyiz. Devamında hemen hemen haftanın birçok günü kendisi ile iletişim halindeyiz ki aynı zamanda birçok önemli ismin yıllardır PR işlerini yönetiyor ve bu yanından dolayı da müzikten hiçbir zaman uzak kalamıyor. Doğal olarak işin mutfağında olunca kendimden de biliyorum bir sonraki adım ne oluyor diye bekliyorsunuz ve bir anda kendinizi şarkı söylerken de buluyorsunuz. Uzun yıllardır Ferhat Göçer ile…

Genel Bakış

0

Kullanıcı Oylaması: 4.9 ( 1 oy)

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*