Sezgin İnceel; 2020 yılında söyleşi konuğum olmuştu. O süreçten önce solo olarak bir mini albümü ve bir single çalışması vardı ve konuk ettiğim süreçte de Squareplatz ismi ile iki müzisyenin birlikteliği hayata geçmişti ve o yıl müzik dünyasında yayınladıkları çalışmaları farklı bir yerde durmayı başarmıştı.
Devamında müzik yolculuğunu takip ettiğimde yine en son kaldığı yerden tek başına “Kahrolsun Partiarki” isimli şarkısı ile karşılaştık bu yazın ilk günlerinde. Ülkemizde aldığı müzik eğitimini iç sesini dinleyerek daha sonrasında yerleştiği ve halen yaşamını sürdürdüğü Münih şehrinde devam ettiren İnceel’in sesini şimdilerde bir başka keyifle takip ettiğimiz ve Kafası Karışık Kontrtenor projesi ile hafızamızda ayrı yer eden Nuri Harun Ateş ile birlikte dinleme şansına erişiyoruz. Şarkının ismi “Yan Masa” ve sözü, müziği İnceel’e ait.
Unrelica düzenlemesi şarkı, anksiyete, depresyon ve yalnızlık gibi toplumda hâlâ tabu olarak görülen konuları işliyor. Duygu yüklü sözleri ve İnceel’in yorumuyla dinleyicileri karanlık bir ormanda yürüyüşe çıkarırken, Nuri Harun Ateş’in etkileyici kontrtenor vokalleri de şarkıyı o ormanda büyüleyici varlıklarla buluşturuyor. Ama yine de karanlık atmosferine rağmen sözler ve notalar umudu elden bırakmıyor. Şarkı, bunu hayatları ve kariyerleri boyunca türlü engellerle ve sorunlarla mücadele eden iki yetenekli müzisyenin deneyimlerinden alıyor. Bu nedenle de eser, sadece iki sanatçının ortak çalışması değil, aynı zamanda dayanışmalarının bir ürünü olarak da dikkat çekiyor.
Düet, hem Sezgin İnceel’in hem de Nuri Harun Ateş’in kariyerlerinde yepyeni bir sayfa açarken, müzikseverlere piyasa dayatmalarının ötesinde bir deneyim sunuyor. İnceel; “karanlık zamanlarda, tabulaştırıldığı için konuşamadığımız konular etrafımızı sardığında, belki hepimize bir ışık olur diye ümit ediyorum” cümleleri ile tamamlıyor şarkısını. “Henüz yazmadım sonunu, son bir maç daha var” diye tamamlanan bu şarkı yalnızlığınıza ya da kalabalık hallerinize ne kadar eş ya da ruh olacak dinleyince karar vereceksiniz ama benim için bu iki henüz yan yana bile gelmediğim ama sevdiğim adamın buluşması heyecan verici o kesin ve net.
Kadri Karahan / Editörün Notu
Yan Masa
Günaydın, bugün suçlu kim?
Öfkeliyim, delice yemek yesem
Bir dediğini bin duyup da burnundan getirsem
Aç, sinirli ve öfkeli, kimin gözlükleri bu bana yakışmadı
Ah anneanneciğim olsaydı
Boynuma sarılır ağlardı
Ne zaman gidecek arkadaşım anksiyete?
Bu acımasızlık
Bu yalnızlık hali
Sonsuz endişe
Söyle nereye kadar?
Bu parasızlık
Bu yan masa hali
Utanca boğulmuşluk söyle ne zaman büyür?
Henüz yazmadım sonunu
Son bir maç daha var
Herkesin kökleri uzun da
Bir ben mi boşlukta?
Günaydın sana da berbat gün
İçimdeki anne beni sevmiyor
Salyangozlar gibi hem dişi hem erkek olsaydık
Vaktimin çoğu kendimi ikna etmeye çalışırken geçiyor
Bana işe yaradığımı söyle, kırk yıl kahveni yaparım
Ne zaman gidecek arkadaşım anksiyete?
Bu acımasızlık
Bu yalnızlık hali
Sonsuz endişe
Söyle nereye kadar?
Bu parasızlık
Bu yan masa hali
Utanca boğulmuşluk söyle ne zaman büyür?
Henüz yazmadım sonunu
Son bir maç daha var
Herkesin kökleri uzun da
Bir ben mi boşlukta?
Künye:
Söz-Müzik: Sezgin İnceel
Düzenleme: Yavuz Cingöz / Unrelica
Video: Valentina Misel
Ev fotoğrafı: Raphael Weller
Kayıt: Patrick Thompson / Munich Sessions
Mastering: Burak Atas / Maven Mastering