Bir ay kadar önce tesadüfen konser programlarına baktığımda karşılaştığım bir isimdi ve merak ettim dinledim müziğini, hemen biletimi alıp kaçırmamalıyım dedim kendime, CRR sahnesinde bu hafta izlediğim ikinci şahane konser oldu böylece.
Fado ailesinden gelen ve küçük yaştan itibaren şarkı söylemeye başlayan Sara ülkesi Portekiz’in en popüler Fado yarışmalarından birinde birinci olduğunda 13 yaşındaymış. Kısa süre içinde yakaladığı popülerlik onu ve müziğini dünyaca ünlü birçok sahneye, albüme taşımış hatta filmlerde bile rol almış. Söylediği tüm şarkılarda kendi hikayesini gördüğünü belirten müzisyenin sahnesine gelin bir göz atalım.
Bu yıl içinde “Do Amor”, “Do Fando”, “Do Mundo” isimli EP’ler de yayınlayan müzisyen repertuarında geçen sene yayınladığı “Liberdade” ağırlıklı bu yeni – eski şarkılarından bir seçki ile karşımızdaydı. Öncelikle üç enstrümana bir ses, bir ses o üç enstrümana bu kadar mı yakışır. Daha ilk şarkısında kalbimi yakalamayı başardı Sara ve devamında bir buçuk saat boyunca o titreme geçmedi. Konserin sonunda seyircinin alkışını geri çevirmedi ve bir şarkı daha seslendirdi.
Türkiye’ye ilk gelişiydi Sara’nın ve CRR’nin o muazzam sahnesi ve samimi dinleyicisi ile ilk buluşmasıydı. Herkes kendisini çok sevdi ve kuşkusuz da öyle kalmamalı. Pasion Turca’nın bizlerle buluşturduğu hiçbir isim öyle kalmadı çünkü ve biz yıllar içinde kendileri ile müziği bir kere daha çok sevdik, bir kere daha ayrı yaşadık.
Konserin sonunda öylece çıkıp gidemezdim tebrik etmeden ve bir anı yakalamadan elbette ve çok içten sarıldık birbirimize çok eski bir arkadaş gibi, uzun cümleler kuramamış olabilirim ama sanırım heyecanım çok şey anlatmıştır kendisine, biz seni yeniden bekliyoruz Sara, yolun açık olsun hep, güçlü sesine, yüreğine, duygularına, notalarına çok sağlık. Tüm ekibine de, Pasion Turca ailesine de ayrıca sevgilerimi yolluyorum.
Kadri Karahan