Yeni yılın ilk söyleşisindeyiz ve konuğumuz sevgili Okay Barış. Ülkemizde bilgisayarla yapılan müziğin ilk temsilcilerinden olan müzisyen en sevdiğim yıllar olan 90’larda müzik hayatına profesyonel olarak başlıyor. Dizi müzikleri, reklam jingleları, söz, beste düzenlemeler derken Türkiye’nin birçok önemli ismi ile çalışma şansını da buluyor.
İlk albümü “Ne İsem O” ile sesini de tamamen duyma şansını bulduğumuz Barış başarısını hemen devamında gelen ve prodüktörlüğünü Sezen Aksu ile birlikte üstlendiği albümü “Artık Sevilmiyor Böyle” ile de devam ettiriyor. Albümün prodüksüyonunu Sezen Aksu ile birlikte üstleniyor ve bu albümde yer alan “Zaten Yaz Üç Aydı” isimli şarkısı 2019 yılı seçkimde en iyi ilk on şarkım içinde yer alıyor.
2022’ye geldiğimizde sürpriz cover şarkılar ile çalıyor kapımızı. “Hepsi Senin mi”, “Ada Sahillerinde” ve geçen ay içinde en sonuncusu kendi şarkısı olan ama Yonca Evcimik’ten de dinlediğimiz “Çok mu Zor”. Yine geçen yıl içinde “Okay Barış ve Açıkhava Diskosu” ismi ile de gerçekleştirdiği ve önümüzdeki günlerde de devam edecek bir de de sahnesi var. Özetle konuşacak çok şeyimiz de var haliyle.
90’lı yılları, ilk profesyonel adımlarını, Aykut Gürel ile gerçekleştirdiği ilk albümünü, Sezen Aksu ile “Öptüm” albümü buluşmasını ve devamında birlikte hazırladıkları ikinci albümünü, sürpriz şarkılarını ve yeni projelerini uzun uzun konuştuk. Yıla böylesi değerli bir müzisyeni konuk ederek başlamak bize de iyi geldi. Çok teşekkür ediyoruz kendisine ve yeni yılda yeni çalışmalarında yeniden görüşmeyi diliyoruz.
Kadri Karahan
Türkiye’de bilgisayar ile yapılan müzikte öncülerdensiniz. 90’lı yıllara dönelim ve ilk profesyonel adımlarınızı dinleyelim istiyorum sizden. Türk popunun patlama yaptığı yıllardı ve sizin için nasıl bir heyecandı. Mesela ilk çalıştığınız isim ya da isimler kimlerdi, isminiz ilk kez hangi şarkıda, albümde karşımıza çıktı?
90’lar çok güzeldi, hem dinlemesi hem icra etmesi çok keyifliydi. Melodik yapıları çok güçlüydü. Armoniler, vokaller çok zengindi. Çok iyi müzik insanlarının üretimleri olduğu için çok güzel geçti o yıllar. Kendi müzik grubumuz vardı, Grup Lugat. Çok kalabalık bir gruptu. 90′ ların başında grup dağıldı ve ben de piyasada çalışmaya başladım.
O yıllarda sahnede eşlik ettiğim ünlü isimler Kerim Tekin, Reyhan Karaca ve Rebeka Akın oldu.
İsmimi ilk olarak Çelik Erisçi’nin “Gariban” isimli şarkısına yaptığım “Gariban Remix” versiyonu ile duydunuz sonrasında da Aşkın Nur Yengi’nin “Dün” isimli şarkısına yaptığım düzenleme ile karşınıza çıktım.
Hepimizin kalbinde bir Sezen Aksu var elbette sizin de. Ama buluşmanız resmi olarak “Öptüm – Remix” albümünde oluyor ve devamında sahne ekibinde de yer alıyorsunuz. Belki bir çok yerde anlattınız ama ben ayrıca öğrenmek istiyorum hayranlığınızı, sizdeki Serçe’yi, o ilk albümünde yer alma heyecanızı sonra karşılaşmanızı, ilk sarılmanızı?
Ben kendisine “Şekerim” diyorum. Benim için tamda öyle. Sezen Aksu çok özel biri sizin de bildiğiniz gibi. Onunla olmak, üretim yapmak muhteşem bir şans, çok şey öğrendim ve öğrenmeye de devam ediyorum.
Levent Yüksel’in seslendirdiği “Kadınım” şarkısına cevaben “Kadınım Diyorsan” isimli bir şarkı yapmıştım diğer hazırladığım 9 şarkının dışında. Aykut Gürel’ e dinlettim şarkıları. “Kadınım Diyorsan” şarkısının hikayesini sorduğunda ona anlattım. Meğer Aykut abi Sezen Aksu’nun orkestra şefiymiş ve Sezene bunu dinleteceğim dedi. Sonra bir haber geldi, Okay ile albümde mutlaka çalışalım diye. Tabiki çok mutlu oldum ve gurur duydum. ” Vay Remix” ve “Ah Felek” isimli şarkılara versiyon yaptım.
Kısa zamanda albüm çıktı ve Sezen Aksu konserleri başladı. Sahnesinde de hem vokal olarak çalıştım hem de “Kadınım Diyorsan” isimli şarkımı onun sahnesinde seslendirmem için ayrı bir bölüm yaptı, beni destekledi, minnettarım. İlk karşılaşmamız da Bodrum Bianca Beach konserinde, sahne öncesi beni yanına çağırması ile oldu. Hazıranıyordu, karavana gittim yanına, “heyecanlı mısın” dedi “biraz dedim” “bana bırak. çok güzel olacak “dedi.
Bir söyleşinizde öğreniyorum ki şarkılarınızı kendiniz için yapıyorsunuz ilk başta yani bir yerde müzikle doğup büyümüş olsanız da pek bir koşarak yaklaşmıyorsunuz müzik piyasasına. Bu durumda da ilk albüm de aslında aceleye gelmiyor ve “Ne İsem O” diyorsunuz şahsınıza münhasıran. O ilk albümü hem o günün şartlarında hem de bugün geriye dönüp baktığınızda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında kendim için yapmak değil de yaşadıklarımı yazıyorum diyebiliriz. Albüm yapmak benim için biriktirdiklerini sunma sanatı. Ben de birikenlerden bazılarını çıkardım. Öncesinde daha farklı tarzda şarkılar yapıyordum, elektronik müzik tabanlı ve daha az sözleri olan şarkılar. “Ne isem o ” albümü birbirinden farklı formda şarkılardan oluşmaktadır. O zaman yaşadıklarımı yazdığım ve seslendirdiğim bir albümdü. Şu an baktığımda ise kaygısız bir anlatım görüyorum kendim de ,artık öyle değilim.
Devamında gelen ikinci albüm “Artık Sevilmiyor Böyle” Aksu ile beraber prodüktörlüğünü üstlendiğiniz bir çalışmaydı ki kendisi ses renginize vurgu yapmış ve bu albümde biraz daha öne çıkması için sizi ikna etmiş, haklı da çıkmış. İkinci albüm günümüzün “Med Cezir”i adeta ve açılış şarkısı da hatta o albüme bir atıf sanki: “Onursuz Olabilir Aşk”. Bu albüm ile birlikte isminize artık tamamen aşinaydık, peki siz, siz neler yaşıyordunuz, neler değişiyordu hayatınızda bu albümle?
Benim kendi yazdığım şarkılar daha farklı formda şarkılardı. “Artık Sevilmiyor Böyle” albümü çok kalabalık dinleyici kitlesi ile buluşturdu beni. Hiç beklemedigim kadar güzel tepkiler aldım, almaya da devam ediyorum. İşinizi doğru yapmaya çalışırken bunları hesaplayamıyorsunuz açıkçası.
Hala da şaşkınım, tabi burada şarkıların önemi çok büyük. Muazzam şarkılar hepsi, böyle şarkılar herkese nasip olmaz. Yeri gelmişken tekrar Şekerime (Sezen Aksu’ ya) , Sibel Algan ve Yıldız Tilbe teşekkürlerimi sunarım.
Müzik yolculuğunuzda birbirinden farklı tarzlarda isimlerle çalıştığınızı görüyorum. Popüler isimleri elbette biliyoruz ama alternatif isimler de görüyoruz mesela. Bir şarkının ya da albümün size emanet edilmesi ve sürecini konuşalım istiyorum. Bir müzisyen olarak burada kriterleriniz nedir ya da sizi nasıl yakalamayı ya da etkilemeyi başarırız?
Şarkının sözleri ve bestesi önemli benim için. Bir sorun varsa, müdahaleye açık olmalı, çünkü etmek isterim. Şarkı yapacağım ben, una önem veririm. Çünkü bunların dönüşlerini alıyoruz insanlardan. Bir hece, bir söz istemeden bir insanı çok kırabilir, böyle bir şeyin olmasını asla istemeyiz. Bestede bir nota, bir ezgi, bir yürüyüş kulağa hoş gelmeyebilir. Çok fazla şeye dikkat etmek zorundayım.
Biraz da coverlardan konuşalım ki son dönem yayınladığınız single şarkılar ezberimizdi. “Hepsi Senin mi” olsun “Ada Sahillerinde olsun. Mesela bu iki şarkı nasıl eklendi diskografinize; cover yapmak bir müzisyen için ne kadar riskli ya da bir müzisyen için ne kadar artılı?
“Hepsi Senin Mi” şarkısınin hikayesi çok ilginç. Evde oturuyordum, sol tarafında gitar standında duruyordu. Elim gitara uzandı. Mi teline dokundum ve ” ne deli ne de divaneyim biliyorum sonunu” dedim şarkıda duyduğunuz hali ile. O anda çıktı melodi, sonra hazırladım ve Şekerime dinlettim. Çok beğendi hemen çıkar bu şarkıyı dedi ve kendi şirketim üzerinden çıkardım.
“Ada sahilleri” şarkısı da yaptığım “ters köşe cover”projesinin ikincisi. Hazırladım yeni ters köşe coverlar, teker teker paylaşacağım.
Cover şarkı yapmak aslında avantaj da olabilir , dezavantaj da olabilir. Eser sahibine saygılı olmak gerekir başta. Eserin özüne zarar vermemek gerekir , şöyle bir durum var ; yapılanı tekrar etmek yerine farklı bir anlayış ile sunmak daha doğru bence çünkü orjinali zaten var ve isteyen gider onu dinler. Artık onlara ulaşmak kolay, eskiden zordu yapılacaksa farklı bir şey yapılsın derim ben.
ve yeni bir yıldayız, yılın son günlerinde “Çok mu Zor” isimli çalışmanızı bizimle buluşturdunuz. Yeni yıl planları nedir peki, bir sonraki siz durakları nerede ve nasıl olacak, beraberinde mesela sahnelerle aranız nasıl, bu şarkılarınızı canlı canlı dinleme şansını bulacak mıyız; hadi bir de yeni yıl adına bize dileklerinizi yazın lütfen; ilk söyleşimiz sizinle, uğurlu gelelim birbirimize…
Yeni yılda yeni şarkılar gelecek evet. Şu an bir tanesi bitmek üzere. Sıfır şarkıların yanı sıra, cover ve düet çalışmalarım da olacak yeni yılda. Bol üretimli bir yıl olacak kısmetse, sahne çalışmalarım devam ediyor. Yeni bir proje hazırladım “Okay Barış Diskosu”. İlk olarak Bkm Uniq’ te sahne aldık geçen ay. Farklı farklı projelerle sahneyi devam ettirmek istiyorum çünkü bana iyi geliyor. Zaten çok uzun yıllarım sahnede geçti özlemişim.
Son olarak değişmeyen bir Ekspres finali ve kısa sorularımız.
İlk aldığınız albümü anımsıyor musunuz?
Evet , “Oxygène” albümü Jean Michel Jarre’nin.
Ya ilk gittiğiniz konseri, o günkü heyecanınızı?
Hiç konsere gitme şansım olmadı ki, ben hep sahnedeydim ama ilk aynı sahnede denk geldiğim sanatçı Gülhane parkı şenlikleri’nde Kayahan konseriydi. biz de Grup ugat olarak ordaydık.
Yanıtını galiba biliyorum ama hangisinde mutlusunuz en çok, plaklar mı, kasetler mi, CD’ler mi, dijital müzik mi?
Sizi yanıltacağım sanırım, plakın yeri tabiki ayrı ama cevabım dijital müzik. Çünkü teknoloji farklı bir yere geldi artık atmos sound var. İnanilmaz bir deneyim dolby atmos.
Günümüz müzik dünyasını ne kadar takip ediyorsunuz, kimleri başarılı buluyorsunuz mesela?
Elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Yeni yeni isimler çıkıyor, hiç ayırmadan hepsini dinliyorum. Herkes elinden gelenin en iyisini yapiyor bence. Müziği gerçekten müzik için yapan herkesi severek dinliyorum
Çok zor ama ben bu soruyu sormaktan inanılmaz keyif alıyorum En Sezen şarkınız hangisi?
Üzgünüm bı tane olmaz. “Keskin Bıçak”, “Perişanım Şimdi”, Düşerim”. Daha da devam edebilirim.
Ne mutlu ki Sezen ile çalıştınız ama dünya müziğinden bir müzisyenle tanışmak, çalışmak isteseydiniz mesela kim olurdu?
Bjork, Katty Perry, George Wassouf.
Biraz da özel hayatınız; sizi mutlu eden yaşamınızı keyifli kılan haller nelerdir, müziğin sustuğu yerde neler devreye girer, neler vazgeçilmez diğerlerdir?
Sessizlik. Sessizlik benim için paha biçilmez. Metropol gürültü ve bu beni rahatsız ediyor bazen onu bastırmak için müziği açmak zorunda kalıyorsunuz.
Söyleşimizin sonunda tam da şu andaki ruh halinizi anlatan bir şarkı seçmenizi istiyorum ve çok teşekkür ediyorum.
“Bir Melek Diliyorum” şarkısı.
Yeni yılda ilk röportajınızı benimle yaptığınız için asıl ben teşekkür ederim,çok mutlu oldum. Başarılarınız daim olsun.