EDİTÖRDEN
Anasayfa / SÖYLEŞİLER / Böyleyken Böyle

Böyleyken Böyle

Yılların şarkılara sığdırıldığı ve yıllandıkça anlam kazandığı, uzun lafın kısasıdır Böyleyken Böyle.

Bu cümleler ile başlıyor kendilerine dair ilk özet ve sonra devam ediyor; yeni hikayeler hep yolda.

Bu hafta yani aynı zamanda yeni bir ayın ilk söyleşisinde konuğumuz son yılların başarılı gruplarından Böyleyken Böyle. Bildiğiniz üzere son dönemlerde gruplarda bir hayli değişik isimlerle karşılaşıyoruz, elbette ki bu ismin hikayesinin de yanıtı bu söyleşide. 2020 yılında ilk çalışmalarını yayınlıyorlar ki siz de biliyorsunuz o hepimizin hafızamızdan silmek istediği sene, pandemi dönemi ve bir yandan ne müzik, ne başka şey umurumuzda ama belki de bir yanda “müzik iyileştirir” mottosu en güzel ilaç hayatımıza.

Grup da öyle yapmış ve bir heyecanla başladıkları yolda kendilerine daha çok sarılmış ve üretmeye peş peşe devam etmiş. Bu senenin ilk günlerinde biriktirdikleri şarkıları  “Dört Buçuk” isimli bir albümde toplamış ve devamında da üç single eklemiş üstüne.

Kendine has aranjesiyle folk, rock, indie, r&b gibi tarzlardan esintiler barındıran yeni şarkıları “Anlattım Ama Anlamadın” ile hislerimize bir kere daha tercüman olurlarken enteresandır benim de çok eski bir arkadaşımla yeniden buluşmamıza vesile oluyor kendileri. Uzun zamandır takiplerinde olmaktan ve keyifli bir söyleşi gerçekleştirmekten dolayı çok mutluyuz; sevgilerimizi yolluyoruz kendilerine.

ve ayrıca teşekkürler sevgili Arzu Altınçiçek’e, prodüktör Can Doe’ye, Garaj Müzik ailesine, Aysun Çelik’e.

Kadri Karahan

 

 

 

İnstagram

Twitter

Youtube

 

 

Böyleyken Böyle yeni çalışması ile yeniden dinleyicisinin karşısında, sizinle ilk buluşmamız 2020 yılında gerçekleşti ve “O da Bendim” dediniz, pandemi sürecindeydik ve hayat ve insanlar içlerine, evlerine kapanmışken bir araya geldiniz ve nasıl yola çıkalım dediniz; özetle her şey nasıl başladı; müzikle yolculuğunuz gerek kişisel gerek ekip olarak ilk nerede kendini gösterdi?

Böyleyken Böyle olarak ilk kayıt sürecinin üstünden henüz 2 ay geçmişti ve pandemi Türkiye’de başladı. Kayıtları yapabilmek için sokağa çıkma yasakları, sosyal mesafe gibi önlemler çerçevesinde başlamak zorunda kaldık. Bu durumu lehimize çevirebileceğimiz inancına girdik yoksa motivasyonumuzu kaybetmek için çok bahanemiz vardı ama bu krizi üretim yapabilme fırsatı olarak gördük.

 

 

Ve elbette çok merak edilen bir durum var; neden “Böyleyken Böyle”; bu isimde nasıl karar kıldınız mesela? Son zamanlarda daha doğrusu müziğin genel akışında böyle farklı isimlerle karşılaşıyoruz, siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Böyleyken Böyle öncelikle bir hikaye anlatıcısıdır. Dinleyicisini anlayarak, empati kurarak samimiyeti benimser. ‘Böyleyken böyle oldu işte’ deyip, uzunca olayları şarkılarımızda kısaca anlatmış oluyoruz. Bu sebeple isimde karar kıldık aslında.

 

 

Hemen bir sene sonra şarkıların devamı da geldi; önce “Yıllar Geçmiş” devamında “Kestim Koç”; taşlar oturdukça tarzınız kendini göstermeye başladı ama siz bu yolculuğu nasıl adlandırdınız ve yine müzik dünyası / dinleyici sizi nasıl karşıladı; adınıza ilk heyecanlar neler oldu ve bu ilk adımlarda olsun bugünümüzde olsun bir grup olarak hareket etmek nasıl artılar kattı hanenize, eksiler oldu mu mesela?

Grup olarak hareket edebilmek zor bir durum. Bu bazen olmayabiliyordu ama süreci etkilemiyordu. En başta bir arayıştaydık ve içimizden o an ne geliyorsa yapmak istedik. Deniyorduk aslında sonra “Niye Benle Savaştın” şarkısında güzel bir üretim süreci başlattık. Bu şekilde her aşamada da değiştik ve kendimizi daha da bulduk, her geçen gün daha da buluyoruz. Daha da olgunlaşıyoruz her manada özellikle fikirlerimizde diyebilirim. Duruşumuz ve müziklerimiz beğeniliyor ve bir karşılık buluyor. Bunu deneyimlemek heyecan verici. İnsanlara dokunabiliyoruz demek oluyor ve buna devam edeceğiz.

 

 

Geçtiğimiz yıl 2022’ye geldiğimizde artık müziğinize aşinaydık ki bu süreçte konserler de başladı tam da oradaki heyecan nasıldı; ürettiğiniz eserleri konser alanlarına taşımak ve dinleyici ile buluşmanın bu adresi nasıl bir heyecan bıraktı sizde? Mesela gelenler hem o ilk günlerde hem de yeni konserlerde nasıl bir repertuar ile karşılandı; önümüzdeki günlerde de bu konserler devam edecek mi?

Çok güzel konserler yaptık bir dönem. Büyük kitlelerin önünde çaldık. Çok güzel bir duygu bu yüzden daha çok çabalıyoruz bu günlerde, daha güzel şarkılar yapmak için çalışıyoruz. Dinleyicilerimizle konserlerde tekrardan buluşacağız yakın zamanda. 2024 yılını dinleyicilerimiz ile daha yakın olacağımız şekilde planlıyoruz. Bir konser takvimi hazırlamak için görüşmelerimiz ve planlamalarımız devam ediyor.

 

 

Aslında müziğinizin günümüz müzik dünyası içinde bir popülerliği var ama yine de bu hızlı akış ve süreklilik içinde siz grup olarak nasıl bir yol izliyorsunuz yani bu süreklilik haline siz nasıl yetişebiliyorsunuz; bu anlamda grup kendi içinde nasıl bir motivasyon sağlıyor; bir sonraki şarkıya nasıl hazırlanıyor mesela ve en çok neyi hedefliyor?

İçimizden geldiği gibi davranıyoruz, içimizden geldiği gibi yaşıyoruz. Kayıtlarımız da bu akışta oluyor ve bu olmadığı zaman samimiyetsiz oluyor. Şarkı yapmayı duygu fotoğrafı çekmek gibi düşünüyoruz aslında. Bu sebeple de temiz ve besleyici duyguların oluştuğu bir ortam kurmak için uğraşıyoruz. Üretim sürecinde beste hazır olduktan sonra bir demo ortaya çıkar ve sırasıyla enstrümanları kaydetmeye başlarız. Sonradan düzenleme ve miks & mastering süreçlerine girip şarkının son haline karar veririz. Bu süreci deneyimlemek hepimize keyif ve tecrübe veriyor. Sürekli yapmak istiyoruz. Üretmediğimiz zamanlarda da üretmek için fırsat yaratıp oturup müzikler kaydetmek istiyoruz. Bu motivasyonu içimizdeki müzik yapma isteğine borçluyuz.

 

 

Ruh olarak tamamen bağımsız yol aldığınızı hissedebiliyorum ama bir şekilde de ülkemizin önemli müzik firmalarından biri ile çıkışınızı yapıyorsunuz ve öyle de devam ediyor; bu duruma biraz değinmek istiyorum; mesela kimler bu süreçte en büyük destekçiniz; yine bu hızlı akışta ve ülkenin şartları içinde müzisyen olmak nasıl bir yerde? Sektör ile aranız nasıl özetle?

Dünyada da popüler olan indie pop tarzını benimsiyoruz, indie bağımsız demek ve biz bağımsızlığımıza önem veriyoruz. Şu ana kadar hiçbir şirketle uzun vadeli bir anlaşmamız olmamakla beraber, Garaj müzik ile uzun süredir çalışıyoruz. Onlar bize bu konuda alan açtı ve 2 senedir birlikte güzel bir süreç geçirdik. Hedeflerimizin daha ötesine ulaştık. Geldiğimiz aşamada Spotify’ın bizi RADAR TÜRKİYE projesine seçmesiyle daha çok kitleye ve profesyonele müziğimizi sunma imkanı yakaladık. Yeni işbirliği ve partnerlik görüşmelerimiz oluyor. Önümüzdeki süreçte üretime ve konserlerlere daha iyi şekilde odaklanmak ve bizi sevenlerle daha yakın olabilmek istiyoruz. Sektör ile aramız gayet iyi, biz şeffaf ve iyi niyetli adımlar atıyoruz ve bu karşılık buluyor. Ülke koşulları ise gün geçtikçe müzisyenler için daha zorlu bir hal alıyor diyebilirim. Müzik her ne kadar maliyetsiz bir iş kolu gibi görünse de üreten müzisyenlerin güncel kalarak yeni enstrümanlar ve ekipmanlar alarak da geliştiği bir gerçek. Ekonomik durumları göz önünde bulundurursak yeni bir enstrümana yada ekipmana sahip olmak bu dönemde çok zor. Bu konuda eksikler yaşadığımız ve belirli ihtiyaçlarımıza karşılık bulamadığımız da oluyor. Zamanla bu durumun da değişeceğine inanarak elimizdeki olanaklar ile neler yapabildiğimize odaklanmak da genel tercihimiz oluyor.

 

 

Geçtiğimiz sene ardı ardına yayınladığınız çalışmalar gösteriyor ki hız kesmeyeceksiniz; burada şunu sormak istiyorum; sözler nasıl ortaya çıkıyor, bu sözler notalara nasıl dökülüyor ve devamında neler oluyor; bir şarkınızın çıkış hikayesini dinlemek istiyorum aslında; üzerinde ne kadar çalıştığınızı, sizi en çok besleyen şeyi ve devamını ne varsa?

2023 şubatında ülkemizde gerçekleşen deprem felaketi bizi oldukça etkiledi ve bir şey yapamaz olduk. Umudumuzu kaybetmek istemiyoruz ve bu ülkede güzel yarınlar bekliyoruz bunu müzikle hedefliyoruz. Bir şarkının ortaya çıkmasında ilk olarak ben Mustafa Kır yaşadığım veya esinlendiğim hikayeleri düşünüyorum. Bu hikayeler bana gidilecek yolu söylüyorlar ve bir şekilde bunları söze ve melodiye dönüştürüyorum. Bir süre de kimseye dinletmeden kendim bestelerin üzerinde çalışıyorum. Daha sonra prodüktörümüz Can Doe ve bütün ekip bir araya geliyoruz ve yeni şarkıyı değerlendiriyoruz. Sorasında da kayıt süreçleri başlıyor zaten. Birlikte ekipçe bir yol çiziyoruz tasarımcımızdan danışmanlarımıza kadar istişare ile başlıyoruz üretime stüdyoya girdiğimizde yalnızlaşıyoruz tabi müzisyenler olarak, gerisi bizde bitiyor.

 

 

Yine geçen yıl ardı ardına yayınlanan çalışmalarınız ve getirdiği sese belli ki kayıtsız kalınmadı ve çeşitli başarılar da yakalandı, adaylıklarınız oldu ama tek tek gelen bu şarkıların devamında bir sürpriz bir albüm geldi mesela; aslında albüm bir yerde birikenlerin toplamı bir yerde de sizin özetiniz gibi oldu öyle değil mi? Peki single yolculuğu mu devam edecek hep yoksa albümler gelecek mi arada; hangisi daha sizin için kolay, hangisi dinleyici için heyecan mesela?

Biz bazı şarkılar arasında iletişim kurmayı ve dinleyicimizin bunu fark etmesini seviyoruz. En çok dinlenen ‘Deli Gibi Özledim’ şarkımıza yanıt olarak ‘Deli Gibi Özleyeceksin’ şarkısını çıkarttık. Bir dönem sabahlara kadar süren besteleme sürecine gönderme yaptığımız ‘Dört Buçuk’ EP’sini hazırladık. Bu EP’deki şarkıların ortak yönleri ve özellikleri var. Bir albümden ziyade biz yaptığımız her şarkıyı bizimle büyümeyi tercih edecek kişilere de yönelik bir sürece yayıyoruz. Bunlar bazen bir albüm ile bazen sıralı tekliler halinde olabilir, olacak da. Günümüzde her şey hızlı üretilip hızlı tüketiliyor. Bu tüketime ayak uydurmak için inovatif düşünüp programlı hareket etmek gerekiyor ve biz bu beceriye sahibiz. İlerleyen zamanda şaşırtıcı ve zamanı yakalayan projelerle de sesimizi duyurabiliriz.

 

Birçok güzel şarkınızı yeniden anımsadıktan sonra yeni çalışmanıza gelelim. Burada bir detay var ki “yeni konseptinin ilk şarkısı” diyorsunuz; insanların iletişimde yaşadığı olumsuzlukları konu alıyor ve sinematik bir ambiyans yarattığınızı söylüyorsunuz şarkının ruhu ve enstrümanlarla? “Anlattım Ama Anlamadın” ile anlatmak istediğiniz nedir peki ya da devamında mı tamamlanacak bir şeyler; orada neler olacak?

Herkesin anlaşabilmeye ve anlaşılmaya ihtiyacı var o yüzden böyle bir konsept üzerindeyiz. ‘Anlattım Ama Anlamadın’dan sonraki 2 şarkıda daha bu konsepti açıkladığımız bir süreç bizi bekliyor. Konsept hakkında hemen bir şeyler söylemek yerine yayınladıkça fark edilecek bir süreç olmasını tercih ederiz. Ama genel olarak toplam 3 şarkının konsepti ‘Anlaşılmak ve Anlaşmak’ ekseninde olacak diyebiliriz. Müzik içeriğimiz de bu anlaşılmazlığı ve anlaşabilmenin yollarını destekleyecek şekillerde olsun istiyoruz. Hikayemizin dinleyicilerde gerekli yerlere oturacağından eminiz. Bizi severek dinleyen ve takip eden herkesin bizde kendilerinden bir parça bulduğunu biliyoruz.

 

 

Böyleyken Böyle; ekip olarak kimleri dinledi mesela kimlerden beslendi dünden bugüne; bugünün müzik dünyasında kimler eşlik ediyor ruhlarına; mesela bir cover şarkı ihtiyacında olmamış ki bu çok güzel ama böyle ya da ortak çalışmalar sürprizlerine açık mı ilerleyen zamanlarda; neler geçiyor kafanızdan.

Bizler hem iyi üretici, hem iyi dinleyici olmak için çabalayan müzik öğrencileriyiz aslında. Hem eğitimimiz bu yönde oluyor, hem de hayat boyu eğitim anlayışıyla da kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Bu sebeple hem çok yönlü dinleyiciyiz, hem de dinlemeyi çok sevdiğimiz şarkılar var. Dünyada neler oluyor, yerli piyasada neler oluyor takip ediyoruz ve merak ediyoruz. Eski Türkçe şarkılardan çok sevdiğimiz eserler var. Bir kez bir sevenimizden Barış Manço’nun yeni versiyonu gibisiniz yorumu almıştık. Buna hem çok şaşırdık hem de çok onur duymuştuk. Cem Karaca, Erkin Koray gibi Pop ve Rock’un üstadları ile Müslüm Gürses, Orhan Gencebay gibi Arabesk üstadları dinlemeyi en sevdiğimiz sanatçılar diyebiliriz. Globalden de Post Malone, Tom Odell, Arctic Monkeys, Radiohead, The Do gibi sanatçıların şarkılarını da dinleyip takip ediyoruz. Güncel kalmaya ve geleceğin soundunu hayal etmeye devam.

 

Biz söyleşimiz sürecinde tüm şarkılarınızı sayfalarımızda paylaşmaktan mutlu olacağız ama ekip olarak ya da kişisel olarak böyle ayırdığınız, sözüne, müziğine, hikayesine ayrı sarıldığınız bir şarkı var mı mesela, onu son saklayalım ve sözü size son kez bırakalım; burada atladığımız bir şey var mı ya da söylemek istediğiniz hem bize, hem dinleyicinize?

Öncelikle size çok teşekkür ederiz.

Dönem dönem hepsine ayrı bir sarılıyoruz aslında. Ben Mustafa Kır, kendi söz ve bestelerimi istediğim şekilde yapmak için 2017’de bu yola çıktım, prodüktörüm Can Doe ile 2018’de İzmir’de tanıştım güzel bir abi kardeş ilişkisi gelişti aramızda. Can abi de bana alan açtı ve 6 seneye yakındır onun stüdyosunda üretmeye devam ediyoruz. Bu dönem İstanbul Çengelköy’deki ev stüdyosunda yapıyoruz çalışmalarımızı. Bazen başka stüdyolarda da kayıtlar yapabiliyoruz. 2024 yılını önce üretime odaklanıp sonra da konserler ile geçirmek istiyoruz. Bu yıl daha önceki yıllardan çok başka olacak inancına sahibiz. Yakın gelecekte adımızdan sıkça söz ettirmek istiyoruz. Müziğimizle duyulup, yaratıcılığımızı ön plana çıkartmak istiyoruz. Dinleyicilerimize söyleyecek son sözümüz; kendilerine çok iyi baksınlar önce ve çözülmeyecek hiçbir sorunun olmadığını akıllarından çıkarmasınlar.

 

 

 

Yılların şarkılara sığdırıldığı ve yıllandıkça anlam kazandığı, uzun lafın kısasıdır Böyleyken Böyle. Bu cümleler ile başlıyor kendilerine dair ilk özet ve sonra devam ediyor; yeni hikayeler hep yolda. Bu hafta yani aynı zamanda yeni bir ayın ilk söyleşisinde konuğumuz son yılların başarılı gruplarından Böyleyken Böyle. Bildiğiniz üzere son dönemlerde gruplarda bir hayli değişik isimlerle karşılaşıyoruz, elbette ki bu ismin hikayesinin de yanıtı bu söyleşide. 2020 yılında ilk çalışmalarını yayınlıyorlar ki siz de biliyorsunuz o hepimizin hafızamızdan silmek istediği sene, pandemi dönemi ve bir yandan ne müzik, ne başka şey umurumuzda ama belki de bir yanda "müzik iyileştirir" mottosu en güzel…

Genel Bakış

0

Kullanıcı Oylaması: 4.8 ( 2 oy)

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*