Müzik Ekspres yolculuğumuzda bugüne kadar birçok rengi, müziği, müzisyeni konuk ettik. Öyle anlara şahit olduk ki bazen müzisyenlerin kendi söyleşileri bile umurlarında olmadı; hayatımdaki en özel söyleşi oldu diyenlerin sayfalarında bile paylaşmadığına tanıklık ettik. Bazen söz verdiler ki sonra hayata geçirmekte problemler yaşadık. Biz bir şekilde yolumuza devam ettik ve samimi olan her müzisyene, doğal olarak her yapım şirketine, basın danışmanına ya da menajere kapımızı hep açık tuttuk. İstediğimiz tek şey hayatı birlikte güzelleştirmekti.
Ama Ekspres olarak yola çıktığımızda her zaman bağımsız müzisyenleri destekleyeceğimizi söylemiştik. Bunu yaparken de yapılan işe duydukları heyecanı görmek ve elbette devamında da neler yapacaklarına tanık olabilmek de vardı prensiplerimizde. Tek bir şarkı üzerine uzun uzun konuşamazdık mesela ama haberine yer verebilirdik; dünyanın bir ucunda da olsa görülmeye başlanmış, bu vesile ile birçok değerli müzisyenle tanışmış, zaman içerisinde birçoğunun başarısına da tanıklık etmiştik. Öyle çok etmişiz ki hatta sonrasında bizi tanımamaya bile başlayan bugün çok popüler isimler var :)
Yoğun geçecek bir günümün sabahı çok içten bir mail aldım. Kendilerinden uzun uzun bahsetmişlerdi ve müzikleri hakkında fikirlerimi istemişlerdi ama bunu o kadar güzel ve detaylı anlatmışlardı ki kuşkusuz yaptıkları işin farkındalardı, oturdum vaktimin az olmasına rağmen tek tek sorularını cevapladım, bunu her zaman yapmam kolay değil ama bir yandan da şarkılarını dinlerken o heyecanlarını duyumsadım ya; öte yanda kimlere kimlere neler yapıyoruz da ne oluyor; dedim ki ben bu yazışmaları uzun uzun herkes okusun istiyorum, çorbada olacaksa tuzumuz tam olsun. Bu arada grup anonim olarak kalmak istiyor ve buna da saygı duyuyorum, çok fazla soru sormuyorum.
Birçok müzisyen arkadaşımla sürekli bu süreci konuşuyoruz, herkesin bir mutsuzluğu ya da şikayeti var; her zaman söylüyorum sunulanların kalitesizliğine rağmen görünmeyen o kadar çok değerli iş var ki ama sebepler hep tartışılabilir, her kafadan bir ses çıkabilir, yine bir yere varılmaz, böyle gelmiştir, böyle gider. Özetle anonim kalmayı tercih eden ama sadece ve sadece güzel duygularla yoluna devam eden bir grup bu hafta konuğum: Sadece. Bir yerde kendi kendine ortaya çıkan bir söyleşi ama her şeye rağmen gönül rahatlığı ile bir buluşma. Sadece ile tanışmaya ve gençleri dinlemeye devam lütfen. Anlatmak, söylemek istedikleri samimi bir şeyler var çünkü ve vereceğimiz küçücük bir destek belki onlara bir sonrakinde daha fazla motivasyon gücü.
Kadri Karahan
Sadece sizi tanıyarak başlayalım istiyorum öncelikle söyleşimize; nasıl başladı yolculuğunuz.
Üç kişilik bir grubuz ve anonim olarak yola çıkarak farklı yeteneklerimizi birleştirerek bir müzik grubu oluşturduk. Üçümüz de önceden ayrı şekillerde müzikle uğraşıyorduk fakat zayıf noktalarımızı fark ederek birlikte daha başarılı şarkılara imza atabileceğimizi düşündüğümüz için ortaya Sadece grubunu çıkardık.
Bir de bu süreci sanırım diğer birçok gruptan farklı olarak ayrı şehirlerde gerçekleştiriyorsunuz, yani bu sizin için zor bir durum değil mi?
Biz lise 2’den beri çok yakın arkadaşlarız ve birbirimize zaten müzik konusunda yardım ederken bunu Sadece adı altında birleştirmeye karar verdik. Biz normal gruplardan biraz daha farklı olarak hepimiz hem farklı ülkelerde yaşıyoruz hem de bunu online platformlar üzerinden devam ettiriyoruz. Aslen üçümüz de İstanbulluyuz ,kayıtlar için de ilk şarkılarımızda üniversitelerimizin tatillerinde istanbul’a dönüp grup üyemizin evinde bir araya gelip kayda başlayıp tek günde bitiriyorduk. Şimdi ise solistimiz ve ses mühendisimiz İngiltere’de olduğu için bundan sonraki şarkılarımızı ses mühendisimizin üniversitesindeki stüdyolarda kayıt etmeyi planlıyoruz. Anonim olduğumuz için kendi adlarımızı kullanmıyoruz ancak birbirimizden bahsederken sosyal medyada grup içerisindeki rollerimizle hitap ediyoruz. Birimiz solist olarak ön plandayken, şarkı yazma aşamasında yardım ediyor; gitaristimiz şarkıları ve sözleri ağırlıklı yazarken hem de back vokal olarak şarkılarda yer alıyor; ses mühendis arkadaşımız ise yazılan şarkıları toparlayıp şarkıların yapımcılığını ve aranjmanlığını üstleniyor. Ancak her aşamada her üyenin sözü geçiyor. İsmimizin Sadece olmasının sebebi ise “sadece” kendimizi belirtme çabasıyla şarkı yapıyor olmamız ve bunları “sade’ce” anlatmamız. Yani “Sadece”. 3 kişiyiz ve kendi aramızda konuştuğumuz günlük alelade şeyleri sizlerle buluşturmak ve eğlenmek için buradayız.
Bizim için bu grubun öncelikli anlamı, işi ciddiyet ön planda olarak değil bizim eğlencemiz ve aynı zamanda kendi hikayelerimizi anlatmak ön planda olarak yapıyoruz. Biz bu grubu aslında iki kişi olarak kurmuştuk ve ikimiz de aslen müzisyen değiliz, birimiz filmci birimiz fizikçi. Ancak şarkıların istediğimiz seviyede olması için ortak arkadaşımız ve beraber çalıştığımız dostumuza, ses mühendisliği okuduğu ve gerçekten mix master aşamasında çok güzel şarkılar yarattığı için, biz grup kuruyoruz ve yardımına ihtiyacımız var dedikten sonra önce yapımcılığında yardımcı olduğunu düşünürken bir çukur gibi içine düşüp grup üyesi oldu aslında.
ve ilk şarkının “Oyun Odası” oldu. Mesela nasıl bir ruh hali içindeydiniz, nasıl bir heyecan verdi size o ilk paylaşım?
İlk şarkımız “Oyun Odası”nın hikayesi şu şekilde, grup başlamadan yazılan ilk şarkılardan ve sözleri ve müzik odaklı üyemizin kendi spotify profiline uymadığı için ne yapacağını bilemediği için solist üyemize gösterdiği şarkı, bu şarkı ile de grup yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Oyun odasında özellikle sözler öne çıkıyor. Sözler iki kişi arasında tatsız bitmiş bir ilişkide kullanılan oyunlardan yorulan bir kişiyi anlatıyor. Şarkının çıkış noktası ise söz yazarının belirli belirsiz yaşadığı bir ilişkiden yola çıkan ve bu ilişki içerisinde kaybolmasından esinlenerek yazılmıştır. Özellikle de bu durum şarkıdaki “yoruldum” isyanının ardına söz yazarının kendi ilişki durumunu ve sorgulayışını sözlerle anlatmaya çalışmasıdır. Bu şarkının ayrıca özel bir noktası ise grupça ilk defa kayıt almış ve şarkı üstüne çalışmış olmamızdır. Şarkıda üç üyenin de ayrı ayrı sevdiği tarzların birleştiği ve her bir tarzdan esans alındığı aynı zamanda da inanılmaz bir şekilde 3 üyenin tarzının da birbiriyle uyum içinde çıkması gözlemlenmiştir. Şarkının ilginç bir özelliği ise yanlış ayarladığımız tarih sonucunda grup üyelerimizden bir tanesinin sabah spotify’a aratması sonucunda şarkının çıktığını öğrenmemizdir.
ve adınıza gayet sakin bir şekilde de uzaktan bir seslenme ile devam etti yolculuğunuz, sanırım onun da bir hikayesi var.
“Uzaktan” solistimizin sözlerini yazmaya başladığı ve keman ve gitar melodisinin bulunması sonucu “Oyun Odası”nı yazan üyemizin yanına Amsterdam’a gidip içki içtikten sonra utanarak sevgilisine doğum günü hediyesi olarak yazdığı şarkıyı gösterilmesi sonucunda şarkının beğenilmesi ve o sarhoşlukla şarkının tamamlanmasıyla oluşmuştur. Şarkının asıl adı kahverengi olmasına rağmen farklı şeyleri anımsattığı için grup tarafından değiştirilip “Uzaktan” konulmasına karar verilmiştir. Yazın bitimiyle ve solistin sevgilisinden ayrılması üzerine kendi anılarında buluşturmayı hedeflediği için “Uzaktan” tercih edilmiştir.
Şarkıların hikayelerini dinlemeyi seviyorum, öyle de devam edelim ve hemen bir sonrakine yol alalım: Anlasan Halimi. Hatta bu şarkınıza bir de klip çektiniz.
“Anlasan Halimi” ise hiç yaşanmamış bir olayı şarkı yazarımızın yazması üstüne solist sevgilisinden ayrıldıktan sonra bunu dinleyip ağladığı için grubumuza eklenmiş bir şarkıdır. “Anlasan Halimi” önceki şarkılara göre daha sakin ve basit bir şarkı. Bir insanın ayrılık sonrasında yaşadığı yalnızlığı anlatmak için yazılmış bir şarkı aslında. Bu şarkı oluşum aşamasında solistimiz Almanya!da olup gecenin dördünde şarkıyı kaydedip WhatsApp grubuna atması ve sabah altıda şarkıyı yazan dinleyince ağlayıp “naptın sen?” yazması sonucunda şarkıyı çıkarmaya karar verdik. En fazla etkilendiğimiz şarkının da en az dinlenmesi şaşırttı açıkçası bizi, biz de daha rock tarzına yönelmeyi tercih ettik, bu yüzden kokusu sevginin ile devam ettik. Hatta Anlasan Halimi için bir klip çektik ve medya okuyan gitaristimiz kendi yazdı, kendi yönetti, kendi oynadı.
“Kokusu Sevginin” aşka, özleme bir şarkı olarak sırada gelen oluyor ki bu arada artık iyiden iyiye birlikteliğiniz sağlamlaşıyor, bu güzel bir heyecan olmalı.
“Kokusu Sevginin” söz yazarımızın uzun bir süredir kimseye romantik bir hissiyatta bulunmaması üzerine birini sevmeyi özlemesini anlatan bir şarkıdır. Bu şarkıyı kaydederken komik bir şekilde zamanımız az olduğu için solistimiz hasta girmek zorunda girdi kayda fakat sesini daha iyi kontrol edebildiğini gördükten sonra baya bir üstüne muhabbet edilmişti. Ne kadar geliştiğimiz bu parçada belli oluyordu. Gerek mix master konusunda olsun gerek vokal konusunda gerek kayıt hızı konusunda, işleri büyütmek istiyorduk ve solistimizin İngiltere’ye gideceğini ve ses mühendisimizle 40 dk mesafede olacağı kesinleşmişti ve şarkı bittikten sonra gitaristimiz de Erasmus’a İngiltere’ye gidebileceğini ilk defa bize söyledi, büyük bir kutlama yaptık.
Henüz çok yeni bir şarkı “Yaşadım” ile ilgili peki neler konuşabiliriz?
“Yaşadım” bizi en yoran parçamız oldu açık ara farkla. Bu parçanın bin bir türlü versiyonu, bin bir türlü sözü vardı. Daha grup kurulmadan bu şarkının ilk demosu hazırdı. Çok daha yavaştı, bir tık funk esintileri vardı fakat yavaşlıktan dolayı çözemediğimiz bir içimize sinmemesi durumu vardı. Sonra mühendisimiz parçayı inanılmaz funk içeren melodilerle doldurdu, inanılmaz bir bas, davul eklendi fakat hala çok yavaştı ve sözleri uymuyordu şarkıya. Kim bilir kaç sefer sözleri denedik kaç söz yazdık bilinmez ama bir türlü o melodiye layık bir şey bulamıyorduk, ve pes ettik. 1 sene sonra şarkının başına solistimiz tekrar oturdu ve hızlandırmaya karar verdi, sözler için arkadaşlarımızdan yardım aldık, şiir yazan biri şarkıya söz yazdı ve bazı kısımları garip bir şekilde oturuyordu şarkıya. Ama gitaristimizin içine sinmemişti. O potansiyeli solistimiz görüp sözleri değiştirdi, gitaristimiz de cilayı attı ve 1.5 senelik yaşadım serüvenimizin yapım aşaması bitmişti, en azından öyle zannediyorduk. Bir intro yolladı ses mühendisimiz biz sözlerle uğraşırken, ağzımız açık kaldı ve ne kadar uzun olursa olsun ekleyecektik Spotify’a. O yüzden EP yapmaya karar verdik. Şarkının mixi bitmeden çok yakın bir arkadaşımız, Ayşe Özer’e dinlettik şarkıyı ve dedi ki ben buna çift ses yaparım. O şekilde 30 dakika içinde Ayşe’yi kaydettik ve yaşadım sonunda bitmişti.
Heyecanınız ve birlikteliğiniz umarım devam eder ki müzik dünyasının hareketli ve bir o kadar da zor bir süreçten geçtiği dönemlerdeyiz; neler olsun bundan sonra adınıza, neler beklesin sizi?
İlk 3 şarkımızdan sonra bir süre ara verdik, arada da grubun beklenmedik küçük çaplı yükselişini oturup şaşkınlıkla izledik. Galiba o yüzden bir tık düşüş yaşadık dinlenme sayılarımızda ama asıl amacımız hiçbir zaman dinlenme sayısı olmadığı için ve dinleyici kalitesi olduğu için çok da üzülmedik bu duruma. Grubu anonim kurmamızın sebeplerinden bir tanesi de bizi tanıyan insanların ve daha önce müziklerimizi dinleyen insanların ön yargıyla yaklaşmalarını istememizdi. İlk iki şarkı sonrası aldığımız geri dönüşler ve küçük çaplı var olan dinleyici kitlesi bizim beklentimizi çok aştı. Bizce bunun en önemli sebeplerinden biri bizim grubu kendi eğlencemiz ve zevklerimiz üzerinden yönetiyor olmamız. Örnek olarak instagram hesabımızda yaptığımız soru cevap etkinlikleri ve insanlar dert anlatırken onları bir nebze olsa da dinlememiz insanları etkileyip gruba daha çok bağladı. Aynı zamanda instagrama paylaştığımız müzik videolarımız da çok güzel yorumlar alıyordu. Bir kesim ise bizi arkadaş olarak gördü ve bu bizi gerçekten çok mutlu etti. Koç Üniversitesinin radyosunda bir programa bile katıldık dinleyicilerimiz sayesinde.
1.5 senedir kendi kafamızda nerede olmak istediğimiz net, ne yapmak istediğimiz net ve bunun için bir sürü yol denedik. TikTok’ta farklı şeyler paylaşmayı denedik, İnstagram’da takip istekleri gönderdik ve Reddit’e katılmayı denedik ama hiçbiri beklediğimiz etkiyi yaratmadı. En büyük problem yaşadığımız nokta ise farklı şehirlerde, yurt dışında olduğumuz için konser veremememiz. Müzik Ekspres’in yazılarını ve yayınlarını keyifle takip ediyoruz ve çok beğeniyorduk ve bizim sesimizi duyurmak için çok güzel bir platform olduğunu biliyorduk. Bu anlamda bize yer verdiğiniz için çok mutluyuz. Bize bu şansı verdiğiniz ve güzel dileklerde bulunduğunuz için teşekkür ederiz.