2002 yılında yayınladığı “Dost Yalnızlıklar” isimli albümünü yayınladığında tanıdık ilk kez kendisini. Devamında ikinci çalışması “Cennetteyim” albümü ile de yakaladığı başarının tesadüf olmadığını gösterdi Simin Mater. Güçlü bir sesti, albümlerinde olsun sahnelerinde olsun alkışı fazlası ile kalbimizde bir yer edinmeyi hak etmişti.
O yıllarda kendisi ile tanıştık ve güzel sohbetler ve buluşmalar gerçekleştirdik ama ne olduysa bir anda o ses yavaş yavaş kabuğuna çekildi ve biz de bugün yarın görüşürüz derken 18 yılı devirdik. Kendi şarkımın yayınlandığı gün diğer çalışmalara göz attığımda gördüm ismini ve çok sevindim. Yıllar sonra yeniden stüdyoya girmişti ve benim de şarkımın aranjörü olan Tansel Doğanay eşlik etmişti düzenlemesine yine önceki albümlerinde olduğu gibi.
Bir başka tesadüfe gelince bu söyleşi için kendisine sorularımı hazırladım ve iletmek istedim ki o anda aklıma geldi ve mailimde geçmiş yazışmalarımıza baktım. 12 mart 2007 tarihinde iletmişim o zaman da sorularımı ve günün tarihine baktım 12 mart 2024, yani şaka gibiydi, o söyleşi şu anda nerede yayınlandı unutmuşum maalesef yeni söyleşimiz yıllar sonra tam da burada ve hiç bitmeyen aksine daha da çoğalan enerjimizle sayfalarımızda.
ve Ossi Müzik etiketi ve Hakan Eren prodüktörlüğü ile yayınlanan “Kırıntıdan Aşk” yolunda çok güzel gidiyor, belki de her şey yeniden başlıyor ve burada da öğreneceğiniz gibi şarkıların devamı ve konserler de gelmeye hazırlanıyor. Özetle çok heyecanlı ve özlediğimiz bir samimiyet; her şey o günlerdeki lezzette ve renginde. Yeniden buluşmak çok güzel sevgili Simin; bir daha arayı asla açmamak üzere.
ve canım Simin, sevgili OSSİ Müzik / Hakan Eren, Maksimum Medya / Gamze Karaman – Ali Bostan emeği geçenlere bir kere daha çok sevgiyle.
Kadri Karahan
Yıl 2002 ama dün gibi; ilk albümün “Dost Yalnızlıklar” yayınlanıyor ve bizi bizden alıyor. Çok güçlü bir sese yine çok güçlü şarkılar eşlik ediyor ki çoğu düzenleme sevgili Tansel Doğanay’ın. O süreçte tanışıyoruz da ve hatta canlı performanslarına tanıklık ediyoruz. Yıllar sonra yeniden yıllar önceye dönelim istiyorum ve bir kere daha anılara selam edelim. Müzik eğitimin, sürecin nasıldı ve o ilk albüme nasıl gelindi, senin için nasıl bir heyecandı?
Şöyle bir düşününce gerçekten dün gibi; ama bayağı da zaman geçmiş 2002. Öncelikle güzel sözlerin ve düşüncelerin için çok teşekkür ediyorum.
Gerçi çok klişe oluyor bunu belirtmek; ama gerçeği de bu olduğu için söylemek zorunda kalınıyor tabii. Müzik bir AŞK ve ruhunuza bu duygu işlenmiş olarak dünyaya geliyorsunuz, en azından benim için böyleydi. 4,5 yaşlarında zaten sarkıcı olmanın hayallerini çoktan kurmaya başlamıştım ve kendimi elimde
gitarımla şarkılarımı söylerken hayal ediyordum. Burada bana göre en büyük şansım ailemin bu konu da beni erken fark etmesi ve son derece bilinçli bir şekilde yönlendirmeleri oldu.
11 yaşında canlarım anneanneciğim ve dedeciğimin ilkokul bitirme hediyesi olarak aldıkları gitarla bu yola çıktım ve müzik aşkıma doğru var gücümle yürümeye başladım. İlk sözü ve müziği bana ait şarkımı 11 yaşında yaptım ve fark ettim ki bu anlamda da ruhum çok yüklü ve dolu. Sonra yazdığım şarkılar peşi sıra gelmeye başladı. Ünüversite dönemimde Bilkent Üniversitesi’nde okurken şansımı denemek için Hacettepe Devlet Konservatuarı şan bölümü
sınavlarına girdim ve kazandım. Orada da şan eğitimimi aldım ve tamamlayarak profesyonel müzik hayatıma başladım. Müzik ustalarımızdan çok kıymetli söz yazarı ve besteci Şehrazat ile tanıştım ve onun yönlendirmesi ile Ömer Karacan ve Nr1 müzikle bu serüven başlamış oldu.
Hayatımda bundan daha büyük bir heyecan yaşamadım desem yalan olmaz sanırım. En büyük hayalinizin gerçek oluyor olması, tamamı size ait şarkılardan oluşan bir albüm olması ve müthiş isimlerle çalışmak.. Albümde Tansel Doğanay gibi bir aranjörün imzasının olması muhteşem bir duyguydu. Şu an tekrar o anı yaşıyorum ve tüylerim diken diken oldu. Her şey müthişti…
Bildiğim kadarı ile sahnelerde de seninle karşılaşıyorduk ve güzel de bir dinleyici kitlesi yakalamıştın kendine ki arayı kısmen çok açmadın ve ikinci albümün “Cennetteyim”i yayınladın. Bir şekilde sözü ve besteleri olan bir müzisyendin ve müzik yolculuğunda ilhamı nereden aldı kalemin, notalar nasıl şarkıları tamamladı?
Evet ne mutlu bana ki şarkılarım çok çok sevildi ve gerçekten çok ciddi bir dinleyici kitlesine sahip oldum. Yaşam döngüsüne dair var olan her şey, her duygu benim ilhamımdır. Sadece kendi duygularımı yazıp bestelemedim hiç onların içinde başka hayatlar, acılar, mutluluklar, sevgiler, ayrılıklar, barışmalar, kavuşmalar kısaca her türlü duygu ve yaşanmışlık vardı hep oldu hep de olacak :)
Mesela biraz daha farklı bir örnek vereyim ikinci albümümde çok sevilen “Ya Kal Ya Git” isimli şarkım o zamanın fenomen dizisi Asmalı Konak İçin yazılmıştır.
Her iki albümünden de biz fazlası ile mutluyduk ki şu anda mesela dijital ortamlarda bulunmadığını fark ettim (YouTube hariç); bu süreçten sonra bir küskünlük mü oldu müziğe, neden o günden bugüne seninle yeniden yolu kesişmedi dinleyicinin, ki az bir zamandan bahsetmiyorum; 18 yıl geçmiş aradan. Bu arada yeniden hoş geldin ki biz az ve öz bir zaman diliminde güzel anılar paylaştık, yeniden bu vesile buluşmamıza çok sevindim ayrıca.
Canımsın değerli dostum; benim bende geri dönmüş olmaktan çok mutluyum ve huzurluyum. Benim müziğe herhangi bir küslüğüm asla olmadı olamaz da ama müzik piyasası zor bir piyasa ve yapımcı şirketinizin de arkanızda çok sağlam şekilde duruyor olması gerekirken benimkiler duramadılar malesef, Duramadıkları yetmiyormuş gibi birde dijital hiç bir platforma şarkılarımı bile isteye koymadılar bana da müsaade etmediler; sanırım Simin Mater’i yok etme politikası içine girdiler bir takım kendilerince sebepleri ya da birilerince direktifleri vardı herhalde düşünüyorum bulamıyorum çünkü en çok kendileri kazanacaklardı :)
Ama tabi unutulan bir şey var Rabbin yazdığını hiç bir kul bozamaz Allah’ım bana bu yeteneği vermiş ise vardır bir bildiği. O yüzden ben her zaman ki gibi doğru bildiğim yolda inandığım ve güvendiğim insanlarla yürümeye devam ediyorum ve edeceğim..
Zaman her şeyi olduğu gibi müziğin rengini de değiştiriyor ama biz her zaman olduğu gibi yakışmaya devam ediyoruz hayata. Şevin Ballıktaş sözleri senin müziğinle nasıl buluştu, görebildiğim kadarı ile de harika dönüşler geliyor çalışmana. Sevgili OSSİ Müzik etiketi ile de ulaştı bizlere ve de ardında harika bir ekip var. Şarkı ikinci haftasına doğru yol alırken gelen ilk tepkiler seni ne kadar mutlu etti, ben çok keyifle dinledim ve diyebilirim ki özlediğimiz renkler bunlar, sen bizi ne kadar özledin peki?
Aslında neye niyet neye kısmet deriz ya tam da öyle oldu bu şarkı. Ben kendime ait yeni bir şarkımla çıkmaya hazırlanıyorken Şevin’in ve benim ortak tanıdığımız çok değerli dostlarımız vesile oluyorlar. Şevin bir söz yazıyor bunu en iyi kim besteler diye soruyor ve bana yönlendiriliyor derken Şevin beni aradı ve yazdığı sözleri yolladı ve uzun uzun hikayesini anlatınca bazı duygular çok tanıdık geldi ve çok içim de hissettim sözlerini, derken iki gün için de bestesini yapıp Şevine yolladığımda beni ağlayarak geri aradı ve budur dedi.
Ama bu böyle kalmamalı bunu herkese duyurmamız lazım dediğinde hadi o zaman başlayalım diyerek yola çıktık. İyi ki de çıkmışız Bir kere çok gönülden emek var işin içerisinde Başta Canım Tansel Doğanay’ımın hakkı asla ödenmez yine harikalar yarattı, Değerli Hakan Eren beni hiç geri çevirmedi o kocaman güzel yüreği ve muhteşem enerjisi ile tam destek yanımda oldu, Kıymetli dostum Ferit Gelgeç fotoğraflar konusunda inanılmaz destek verdi, Ve bizi Şevinle buluşturan gizli kahramanlar var ki en çok da onların hakkı ödenmez öyle bir manevi destek ile yanımda oldular ki hep Var olsunlar diliyorum ve onları çok seviyorum, herkesi çok seviyorum ve tekrar yanımda oldukları için tüm ruhumla herkese teşekkür ediyorum. Kırıntıdan Aşk çok sevildi henüz çok yeni olmasına rağmen inanılmaz güzel geri dönüşler alıyoruz bu da tabi ki ayaklarımı yerden kesiyor :)
Ve o kadar çok özlemişim ki dinleyicilerimi en çok da buna mutluyum, şükür kavuşturana diyorum :)
Ve elbette devamında neler olacak sorusu gelecek hemen; bir daha böyle uzun ara vermeni istemeyen dostlarının arasında hemen yerimi aldım ki şöyle internete baktığımda çok enteresan yorumlar ile de karşılaştım. Sesin müziğini Zerrin Özer’den Yaşar’a benzetenler de olmuş Müslüm Gürses ile düet yapmanı dileyenler de. Düet demişken aslında arada bir düet selamı da olmuş Cengiz Öktem ile onu da fark ettim bu arada. Evet devamında neler olacak diyordum sevgili Simin ????
Kesinlikle yeni başlıyoruz durmak Yok yola devam diyorum :) Bundan sonra çok ara vermeden kendi yeni şarkılarımı çıkaracağız Ossi Müzik etiketi ile Hakan bey ile planlarımız bu yönde. İnternet gerçekten çok değişik bir ortam ve değişik fikirler beni her zaman mutlu ediyor, bazılarına da çok gülüyorum tabi :)
Zerrin Özer gelmiş geçmiş en değerli seslerin başında ona benzetilmekten onur duyarım bir kere keza erkek vokallerden de Yaşar aynı şekilde ikisi de çok hayranlıkla ve büyük beğeni ile dinlediğim sanatçılar bir kere gerçek sanatçılar bu bile çok değerli…Duayen Müslüm Gürses ile düet yapabilmeyi bende çok isterdim ne büyük bir onur ve gurur olurdu bana kelimelere dökemiyorum bile ama maalesef ki mümkün değil artık. Ama hayatta olan ve çok düet yapmak istediğim isimler var Rabbim nasip etsin diliyorum.
Seninle karşılaştığımız süreç bize kasetini / CD’ni de buluşturduğu süreçti ve onun da ayrı bir heyecanı, keyfi olurdu şimdilerde öyle değil ve birçok şey gibi sektörde değişti. Sen bu sürece mesela nasıl alıştın, ne kadar takip edebiliyorsun akışı, kimleri mesela dinlemeye devam ediyorsun, günümüz popüler müziği ile aran nasıl bu anlamda?
Açıkçası bu sürece hala alışmaya çalışıyorum ve öğrenmeye de devam ediyorum çünkü teknoloji başka bir dünya ve bazen kitlenip kalıyorum yalan yok ama azimle buluyorum araştırıyorum soruyorum bir şekilde çözüyorum işte :) Takip işine gelirsek bir süre her şeyi flu görüyordum diyebilirim o derece yani :)
Akışı elimden geldiğince takip ediyorum . Benim dinlediğim kemikleşmiş bazı isimlerim var asla dinlemekten de vazgeçmeyeceğim zaten onları her şeyden ayrı tutuyorum, Ben eski şarkıları, sesleri, şarkıcıları çok çok seviyorum ve dinlemekten büyük haz alıyorum çünkü onlar insanı alıp başka bir boyuta götürüyorlar belki de samimi oldukları için, duygulu oldukları için, tüketim adına yapılmadığı için daha sayabilirim ama kısaca tüketim için yapılan hiç bir işi dinlemiyorum her kim yapmış olursa olsun hiç fark etmez benlik değil. Dinlediğim her şarkı yüreğime dokunmalı ve her seste içime işlemeli ben böyle işleri seviyor ve dinliyorum. Ama şunu belirtmek isterim popüler müzikten asla uzak değilim ayrıca çok severek ve takdir ederek dinlediğim bir sürü de şarkı ve şarkıcı var inanılmaz güzel yetenekler sesler ve şarkılar var.
Ve gelelim final sorularımıza;
İlk aldığın albümü hatırlıyor musun mesela?
Michael Jackson ve “Thriller” albümüydü.
Konserlerle aran nasıl, en son kimi sahnede dinledin?
Konserler ile aram gayet iyi çünkü sevdiğiniz isimleri canlı dinlemek o atmosferde aynı havayı solumak bire bir enerji içinde olmak müthiş bir duygu o sebeple sık sık sevdiğim sanatçıların konserlerine gidiyorum. Sahnede en son Sibel Can ı dinledim.
Özel bir hayranı olduğun isim var mı ya da bir gün için çalışmayı istediğin bir isim mesela?
Özel hayranı değil özel hastası olduğum bir isim var tabi ki vazgeçilmezim Elvis Presley. Çalışmayı istediğim bir kaç isim var ama şimdi bir isim vermek istemiyorum olunca sürpriz olsun.
Her şarkın birbirinden kıymetlidir ama içlerinde şu çok ayrı bir yerdedir dediğin olabilir mi?
Her şarkım benim için çok değerli çünkü içlerin de barındırdıkları duyguları çok iyi biliyorum ama bazıları var ki yazdığım anda ki yaşattıkları yada yaşadıklarımdan dolayı yazdığım ve yeri bende bir tık daha farklı olan şarkılarım var bir kaç örnek vereyim İlk albümüm “Anam Ağlar”, “Ben Değişmedim”, “Anlamazsın”, İkinci albümüm de ise “Değişme Sakın”, “Geri Ver”, “Dünya” ayrıca daha yayınlanmamış şarkılarımda var o sebeple isim veremiyorum :)
Hayatının renkleri nelerdir, bir gününün özeti nasıl olur müziğin haricinde?
Benim hayatımın dört tane müthiş rengi var 3’ü kedi 1’I köpüş olmak üzere zaten yataktan kalktığım andan itibaren hayat onlarla başlıyor. Mamaları, oyunları, yaramazlıkları vs derken öğlen saatlerine doğru oldukça yoğun olarak internette vakit geçiriyorum, Dışarıda işlerim varsa çıkıp onları hallediyorum yoksa evde kalmayı tercih ediyorum, Bangır bangır müzik dinliyorum ki en sevdiğimçYani her normal insan gibi geçiyor günlerim.
Bizim için bir şarkı seçmeni istesek ve o şarkı tam da şu zamanlarının ruh hali olsa hangisi olurdu?
İlk albümümden “Işığımı Takip Et” olurdu :)
Bu arada sevgili dostum Kadri’ciğim bende senin yeni şarkını “Gençliğimin Ağacı”nı canı gönülden kutuluyorum harika bir çalışma olmuş. Tansel’in de sanatına sağlık diyorum ve bu harika röportaj için de ayrıca teşekkür ediyorum, Hepimiz için şahane günler diliyorum.